Biz size tâbîyiz. Bu mutluluğu yaşıyoruz. Bir mürşide tâbî olmayanlar, bu sevgi ve mutluluğu nasıl yaşayacaklar?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Biz size tâbîyiz. Bu mutluluğu yaşıyoruz. Bir mürşide tâbî olmayanlar, bu sevgi ve mutluluğu nasıl yaşayacaklar?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Biz size tâbîyiz. Bu mutluluğu yaşıyoruz. Bir mürşide tâbî olmayanlar, bu sevgi ve mutluluğu nasıl yaşayacaklar?

Bir mürşide tâbî olmayanlar, bu mutluluğu yaşayamaz.

Sevgili kardeşlerim! Bir insan bir mürşide tâbî olmadıkça ruhu Allah'a ulaşamaz. Tâbiiyet, ruhun vücuttan ayrılması için yeterli, temel ve tek faktördür. İkincisi yok! Bir insan Allah'a ulaşmayı dilerse hacet namazını kılıp mürşidini soracaktır Allahû Tealâ’dan. Allah'ın kendisine gösterdiği mürşid kimse, ona ulaşıp tâbî olacaktır. Eğer mürşid çok uzaklardaysa onun yetki verdiği talebelerinden birine tâbî olması da aynı neticeye onu ulaştırır.

Sevgili kardeşlerim! Şunu hiç unutmayacaksınız! “Dîninizin adı?” Dîninizin adı İslâm. Ne demek İslâm? İslâm, teslim olan demek. Öyleyse siz İslâm’sanız, İslâm dîninde yaşıyorsanız siz ruhunuzu Allah'a teslim etmekle vazifelisiniz. Bu kadar mı? Hayır, bitmiyor. Ruhunuzu, fizik vücudunuzu, nefsinizi, iradenizi; hepsini Allah'a teslim etmek, en üstün cennetlere ulaşmanızı sağlar.

Sevgili kardeşlerim! Sadece “Yarabbi! Ben de Sana tâbî olmak istiyorum. Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur, benim de ruhumu Sana ulaştır.” diyen bir kişiye, Allahû Tealâ mutlaka 1. kat cenneti nasip kılar. Eğer bu kişi mürşidine tâbî olmuşsa 2. kat cennetin sahibidir. Ruhunu Allah'a ulaştırmışsa 3. kat cennetin sahibi. Fizik vücudunu teslim etmişse 4. kat cennetin sahibi. Nefsini teslim etmişse 5. kat cennetin sahibi. Muhlis olmuşsa 6. kat cennetin sahibi. İradesini Allah'a teslim etmişse 7. kat cennetin sahibi olur.

Cennetler 7 kattır. Gördük ki; baştan sona kadar her biri bir başka seviyeyi ifade ediyor. Onun için Allahû Tealâ dînimizin adına “İslâm dîni” diyor. Yani teslim olanların dîni. İslâm; teslim olan demek, İslâm dîni; teslim olanın dîni, teslim olanların dîni. Hepimiz Allah'ın İndi’nde bu hedeflere sahip olarak yaşamalıyız. Ve hayatımız boyunca bütün insanların Allah'a ulaşmalarını onlara hedef göstererek, dilemelerini temin etmeye çalışmalıyız ki; onları da cehennemden kurtaralım.

Sevgili kardeşlerim! İslâm âleminin başına gelen en büyük felaket; İslâm’ın 5 şartıdır. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek İslâm’ın 5 şartıdır. Ve bu 5 şart, insanları hedefine ulaştırmaz.

* Allah'a ulaşmayı dilemedikçe bir insan 1. kat cennete giremez.
* Mürşidine tâbî olmadıkça 2. kat cennete giremez.
* Ruhunu Allah'a ulaştırmadıkça 3. kat cennete giremez.
* Fizik vücudunu teslim etmezse 4. kat cennete giremez.
* Nefsini teslim etmezse 5. kat cennete giremez.
* Muhlis olmazsa 6. kat cennete giremez.
* İradesini Allah'a teslim etmedikçe 7. kat cennete giremez.

Allahû Tealâ, kanunlarını Kur’ân-ı Kerim'e koymuş sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ kurtuluşu vermiş. Hz. Musa da bir peygamberdir, Hz. İsa da bir peygamberdir. Ve Tevrat’a baktığımız zaman 7 safha ve 4 teslimin Tevrat’ta da mevcut olduğunu görüyoruz. İncil’e baktığımız zaman 7 safha ve 4 teslimin İncil’de de mevcut olduğunu görüyoruz. Kur’ân-ı Kerim'e baktığımız zaman zaten haliyle görüyoruz.

Öyleyse Hz. Musa da bir peygamberdir, Hz. İsa da bir peygamberdir, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz de bir peygamberdir. Biz Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’e tâbî olduğumuz için biz müslümanız, İslâm’ız yani teslim olanız.

Sevgili kardeşlerim! Başka gruplara baktığımızda kitapların da var olmasına rağmen onların çoğunun Allah'a ulaşmayı dilemediğini görüyoruz. Böyle bir hedefe bağlı olmamaları da onlar için gerçekten büyük bir kayıp. Sevgili kardeşlerim! 7 safha ve 4 teslim Tevrat’ta da var, İncil’de de var, Kur’ân-ı Kerim'de de var. Bizim peygamberimiz, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’dir. Ama O’ndan evvel olan Hz. İsa da bir peygamberdir. O’ndan da evvel olan Hz. Musa da bir peygamberdir.

Sevgili kardeşlerim! İnsanlar “He! Hz. Musa mı? O gavurdur. Hz. İsa mı? O gavurdur.” tarzındaki bir ifadesi, Allah'ın hakikatini değiştiremez. Buna hakkımız yok. Kur’ân-ı Kerim, Hz. Musa’nın bir peygamber olduğunu söylüyor. Kur’ân-ı Kerim, Hz. İsa’nın da bir peygamber olduğunu söylüyor. Biz kendi kitaplarımızda yazılı olan bu muhtevayı inkâr etmemeliyiz. Başkalarını küçültmekle, küçültmeye çalışmakla bir şey kazanamayız. Ama onlarla dost olursak, onların da 7 safha 4 teslimi kendi kitaplarında olduğu cihetle, onlara bu büyük hakikati göstermeyi mümkün kılar Allahû Tealâ. O zaman ne olur? Onlardan da kim bilir ne kadar çok insanı kurtarmış oluruz.

Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın istediği şey; Allah'ın emirlerini yerine getirmek ve insanları mutlu etmektir. Hepimiz için hedef budur; insanları huzur içinde yaşatmak, onları mutlu kılmak.

Allah razı olsun.

Benzer konular