Mürşide tâbî olmaktan çekinen insanlara ne tavsiye buyurursunuz?

Onlara sormalıyız: “Ben mürşide tâbî olmaktan kaçındığını, çekindiğini görüyorum. Ama mürşide tâbî olmazsan, o zaman nefsinin kalbindeki afetler hiçbir zaman azalmayacaktır. Allahû Tealâ; ‘Allah'a ulaşmayı dilemek’ diyor. İslâm’ın temelinde teslim vardır. İslâm ‘teslim olan’ demek ve Allah’a ruhumuzu, fizik bedenimizi, nefsimizi ve irademizi teslim etmekle hepimiz vazifeliyiz, buna mecburuz. Bunu gerçekleştirmek hepimize farzdır. Ruhun Allah’a teslimi bütün insanlar için farzdır, Allahû Tealâ tarafından farz kılınmıştır. Öyleyse mutlaka bunu gerçekleştirmek mecburiyetindeyiz. Gerçekleştirmek de hiç zor bir şey değil.”

Kişi boy abdestini alacak, arkasından hacet namazını kılacak ve de Allahû Tealâ’dan mürşidini isteyecektir ve Allahû Tealâ’nın bir süre sonra ona; bunu tekrarlayacaktır hacet namazını, birkaç defa bu hacet namazını kıldıktan sonra görecektir ki; Allahû Tealâ ona mürşidini gösterecektir. Burada bir problem çıkabilir. Mürşidi uzak bir yerde olabilir. Ama Allahû Tealâ doğrusunu yapar. O kişi o uzak yola gitmesin diye, onu irşada ulaştıracak olan kişiden başkasını ona hiçbir zaman göstermez. Allah hakikatlerden oluşan bir dünyanın bizim de mutlaka itaat etmemiz lâzımgelen şartlarını bize açık ve kesin bir şekilde söyler. Yapılması lâzımgelen şey mürşidin söylediklerini aynen tatbik mevkiine koymaktır. Bu o kişiyi mutlaka mutluluğa ulaştırır sevgili kardeşlerim!

Allah razı olsun.