Bu konudaki en büyük terbiyeci zikirdir. Zikir nefsin kalbindeki afetleri yok ettiği için, o afetlerin yerini hasletlerle doldurduğu için yani Allah’ın emirlerine itaat eden, yasaklarını yapmayan bir hüviyeti adım adım arttırdığı için o kişiyi kurtuluşa götürür. Sadece iki tane neticemiz var sevgili kardeşlerim: Bütün insanlar öldükten sonra ya cennete giderler ya da cehenneme. Fizik bedenleri toprağın altına girer ama o insanların nefslerinin gideceği yer cennet veya cehennemdir.
Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ cenneti de cehennemi de koymuş. Böyle bir standart içerisinde Allahû Tealâ’nın istediği şey, insanların bu dünyada da mutlu oluşu, ahirette de mutlu oluşu. Ahiret dediğimiz yer cennet ve cehennemden oluşuyor, “sonraki yer” mânâsına geliyor.
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ bir ahiret hayatının mevcut olduğunu ve bunun sonsuza kadar devam edeceğini söylüyor. Bütün insanlar için Allahû Tealâ en güzelini hep vermiş, nasip etmiş insanlara. Böyle yaşayan insanlar; “Herşey çok mu güzel, yoksa bana mı öyle geliyor?” diyorlar. Sevgili kardeşlerim! Herkes için kapılar ardına kadar açık. Kim Allah'a ulaşmayı dilerse Allah’ın sözü var. Onu mutlaka Kendisine ulaştırır. İfade aynen şöyle:
Allah razı olsun.