Kişi gerçek mutluluk ve huzuru nasıl elde edebilir?

Bu kişi dînin dışında hiçbir açıdan bu hedefe ulaşamaz. Dînin içinde olan insanların da büyük kısmı aslî unsurları devre dışı bıraktıkları için ulaşamaz. İşte İslâm dîni, bugün namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmekten ibaret İslâm’ın 5 şartına endekslenmiş durumda. Hepsi de farzdır. Namaz kılmak da oruç tutmak da zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de farzdır. Ama bunların hiç birisi, bir kişiyi daha fazla mutluluğa götüremez.

Bir kişinin mutlu olabilmesi nefsinin kalbindeki afetlerin azalmasına bağlıdır. Böyle bir hedefe ulaşmaksa zikrin dışında hiçbir ibadetle gerçekleşemez. Ne zaman bir insan zikir yapmaya başlarsa o zikir yani “Allah” kelimesinin ya “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah” diye sesle veya sessiz veya elini de kımıldatmadan, ağzını da kımıldatmadan sessiz, iç sesiyle “Allah” kelimesini tekrarı; o da Allah katında geçerlidir ve sevgili kardeşlerim, hayatınızın sizi mutluluğa götürecek olan en büyük çekici gücü zikirdir.

Onun için Allahû Tealâ zikri de farz kılmış:

* Az zikir,
* Çok zikri de günün yarısından daha fazla zikri de farz kılmış.
* Ama daimî zikri de farz kılmış.

İşte bunlardan hangisine ulaşabilirseniz, o kadar çok mutlu olursunuz sevgili kardeşlerim! Dünyadaki en mutlu insanlar daimî zikrin sahipleridir. Onlar başkalarına da devamlı olarak zikirlerini arttırmasını teklin ederler ki; onlar da aynı güzellikleri kendisi gibi yaşasın diye.

Allah razı olsun.