Allah’a ulaşmayı dilemezsek ne olur?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Allah’a ulaşmayı dilemezsek ne olur?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allah’a ulaşmayı dilemezsek ne olur?

Allah’a ulaşmayı dilemezseniz İslâm olamazsınız. İslâm; “teslim olan” demek sevgili kardeşlerim! Bir insan:
 
1- Ruhunu Allah’a teslim edecektir.
2- Fizik bedenini Allah’a teslim edecektir.
3- Nefsini teslim Allah’a teslim edecektir.
4- İradesini Allah’a teslim edecektir.

Ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimi Kur’ân-ı Kerim’de farz kılınmıştır. Bu ruhun, vechin, nefsin ve iradenin teslimi gerçekleşmezse ne olur? Bir insan mürşidine tâbî olduğu zaman, o kişinin ruhu vücudundan mutlaka ayrılacaktır, Allah’a doğru yola çıkacaktır. 7-8 aylık bir devrede de ruhun Allah’a ulaşması söz konusu olur. Öyleyse herkes için kurtuluş, açık ve kesin olarak var.

Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ kolaylıklar ortaya koymuş. Allahû Tealâ istiyor ki; herkes Allah’ın cennetine girsin. Emirler ortada. Allah’ın kanunları var. Bu kanunların arasında;

1- Namaz kılmak var.
2- Oruç tutmak var.
3- Zekât vermek var.
4- Hacca gitmek var.
5- Kelime-i şahadet getirmek var.

Bunlar, birer işaret. Ama konunun aslî dengesini oluşturan şey, o kişinin Allah’a ulaşmayı dilemesiyle başlıyor. Kişi, Allah’a ulaşmayı dileyip de ölse, o kişinin gideceği yer 1.kat cennettir. Mürşidine ulaşıp da ölse 2.kat cennete girer. 2.kat cennete giren bu kişi, mürşidine tâbî olduğu zaman, zaten ruhu vücudundan ayrılacaktır, Allah’a doğru yola çıkacaktır, 7-8 aylık bir devrenin sonunda da Allah’a ulaşacaktır; kişi 3.kat cennetin sahibidir. Fizik bedenini teslim edecektir; 4.kat cennetin sahibi. Nefsini teslim edecektir; 5.kat cennetin sahibi. Muhlis olacaktır; 6.kat cennetin sahibi ve iradesini Allah’a teslim edecektir; 7.kat cennetin sahibi olacaktır.

Bütün insanlar için Allahû Tealâ kanunlar koymuş. Bu kanunlardaki sonuç üzerinde durursak, en çok mutlu olan insanlar, iradelerini de Allah’a teslim eden Allah dostlarıdır.

Sevgili kardeşlerim! Herkes bu hedeflere ulaşabilir, Allahû Tealâ yardımını hiçbir zaman esirgemez. İstediği şey; insan adı verilen, ruhundan üfürdüğü bu mahlûkların, halk ettiği bu insanların mutlu olmasını ister. Ve insanlar hâlâ; “Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek İslâm için yeterlidir.” diyen birtakım eksik inançlı insanların varlığını görüyoruz.
 
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ dînimize; “İslâm dîni” diyor. İslâm, “teslim olan” demek. Bir insan namaz kılarak, oruç tutarak, zekât vererek, hacca giderek, kelime-i şahadet getirerek neyini Allah’a teslim edebilir? Hiçbir şeyini Allah’a teslim edemez. Teslim edebilmesi için mutlaka bu kişinin, mürşidini Allah’tan sorması lâzım. Boy abdestini alıp, hacet namazını kılıp Allah’tan sorar ve görmezse; bir defa daha, bir defa daha sorması lâzım. Allahû Tealâ’nın neticede gösterdiğini göreceklerdir. Ve o mürşide veya onun kendi bulunduğu yerde bulunan bir vekiline ulaşarak, bu kişi tâbî olacaktır.

Tâbiiyet neyi sağlar? Kim mürşidine (Allah’ın kendisi için gösterdiği, hacet namazı kılarak gösterdiği mürşidine) tâbiî olursa, ruhu vücudundan ayrılarak Allah’a doğru yola çıkar. Bu yola çıkışta, 7-8 aylık bir devrenin sonunda bu kişinin ruhu mutlaka Allah’a ulaşır. Eğer Allah’a ulaşmayı dilemişse, bunu yapmışsa ulaşmaması mümkün değildir. Kişi, Allahû Tealâ’nın bu hedefine ulaşmak üzere harekete geçmiştir. Allah, mutlaka onu bu hedefe ulaştıracaktır.

Sevgili kardeşlerim! İnsanları seviniz. İnsanlardan nefret etmeyiniz. Eğer severseniz sevilirsiniz ve yaşadığınız ortam, sizin için size mutluluk veren bir ortam olur. Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın istediği şeye dikkatle bakın. O, hepinizi çok seviyor. Ve istediği şey, hepiniz için mutlaka en faydalı olanıdır.
 
Öyle bir devre gelmişiz ki, artık insanlar; “İslâm’ın şartı 5’tir.” deyip onu tatbik etmekle hedeflerine gittiklerini zannediyorlar. “Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.” Peki, dînimizin adı ne? dînimizin adı, İslâm dîni yani teslim olanların dîni. Namaz kılarak, oruç tutarak, zekât vererek, hacca giderek, kelime-i şahadet getirerek hiç kimse Allah’a ruhunu ulaştıramaz. Evet! Namaz kılmak da farzdır, oruç tutmak da farzdır, zekât vermek de farzdır, hacca gitmek de farzdır, kelime-i şahadet getirmek de farzdır. Ama hani ruhun Allah’a ulaşması? Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek bu 5 tane şart bunu ihtiva etmiyor.

Ama İslâm olabilmek için kişinin Allah’a ruhunu teslim etmesi lâzım. En az teslim, en asgâri teslim; ruhun Allah’a teslimidir. Sonra fizik bedenin teslimi gelecektir, daha sonra daimî zikir ve nefsin teslimi gelecektir ve iradenin teslimi gelecektir.

* Ruhun,
* Vechin,
* Nefsin ve
* İradenin teslimi, 4 tane ayrı teslimdir.

Her biri daha üst, daha üst, daha üst, daha üst kademeye doğru yürür.

Sevgili kardeşlerim! İnsanları seveceksiniz. İnsanları mutlu etmeye çalışırsanız eğer, asıl siz mutlu olacaksınız. Deneyen herkes bunu en rahat şekilde yaşayabilir. Kime, hangi konuda yardımcı oldunuz? İnsanların Allah yolunda ilerlemesi için neler yaptınız? Onlara İslâm’ın şartının 5 olmadığını; “Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek farzdır.” diyerek anlatmalısınız. Ama bu 5 tane şart yetmiyor. Allahû Tealâ bunun ötesinde, insanların mürşitlerine tâbî olmalarını, tâbiiyetle beraber ruhlarının vücutlarından ayrılmalarını ve 7-8 aylık bir devrenin sonunda, onların da ruhlarının Allah’a ulaşmasını emrediyor.
 
Öyleyse sevgili dîn adamlarımız sizlere; “İslâm’ın şartı 5’tir.” diyorsa sakın böyle bir masala inanmayın sevgili kardeşlerim! İslâm’ın şartı da normal standartlar, Kur’ân’ın normal standartları gereğince olduğu gibi 7’dir:

* Tamam, namaz kılmak da oruç tutmak da zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de farzdır.
* Ama Allah’a ulaşmayı dilemek de farzdır.
* Allah’a teslim olmak da farzdır; o zaman 7 oluyor.

İşte şu en son söylediğimiz şey var ya; Allah’a teslim olmak, ruhun Allah’a teslim olması, fizik bedenin teslim olması, nefsin teslim olması ve iradenin teslim olması şekliyle 4 tane safha gösteriyor.

* Önce ruhunuzu Allah’a teslim ediyorsunuz,
* Sonra fizik bedeninizi,
* Sonra nefsinizi ki; bu nefs, daimî zikirle Allah’a teslim olur.
* En sonunda da iradenizi (gene daimî zikir gerekir) Allah’a teslim etmekle vazifelisiniz.  
 
“E, peki ben bunların hepsini gerçekleştiremezsem cennete giremez miyim?”

Sevgili kardeşlerim! Böyle bir suali soran kişiye hemen diyeceksiniz ki; “Daha Allah’a ulaşmayı dilediğin anda, 1.kat cennetin sahibisin sevgili kardeşim. Ama gerçekten dilemişsen…” O da soracak: “Gerçekten dilediğimi nereden anlayacağım?” “Hacet namazını kılıp, mürşide ulaşma noktasına ulaştığın takdirde, bu hedefler senin için artık geçerli olur. Eğer böyle bir hedefe yaklaşmıyorsan demek ki sen Allah’a ulaşmayı dilemiyorsun.” Ama kim Allah’a ulaşmayı dilerse, Allahû Tealâ’nın sözü var, diyor ki:

“Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.”
 
42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


Bu kadar basit, bu kadar kolay. Allahû Tealâ, herkesi Kendisine ulaştırmaya kadirdir. Yeter ki o kişi, Allah’a ulaşmayı kalpten dilesin. Kalpten dileyip dilemediğini ise en iyi Allah bilir. Eğer kalpten dilemişse, bu noktadan itibaren 7-8 aylık bir ömrü varsa o kişinin, Allahû Tealâ onu mutlaka ruhen Kendisine ulaştıracaktır, onun ruhunu Kendisine ulaştıracaktır.

Benzer konular