Bir duanın yani Allah'a ulaşma dileğinin bütün ibadetlerden üstün olması nasıl gerçekleşiyor?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Bir duanın yani Allah'a ulaşma dileğinin bütün ibadetlerden üstün olması nasıl gerçekleşiyor?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bir duanın yani Allah'a ulaşma dileğinin bütün ibadetlerden üstün olması nasıl gerçekleşiyor?

Allahû Tealâ’nın ibadet adını verdiği sistemler insanlara göre değişiklik gösterir.

Sevgili kardeşlerim! Allah bütün insanlarla aynı anda konuşur. İstediği an binlerce, yüz binlerce kişiyle Allahû Tealâ aynı anda konuşur. Bütün insanlar Allah tarafından cennete girmeye lâyık olması için hedefe ulaştırılmak istenir. Allahû Tealâ ister ki; insan adı verdiği, ruhundan üfürdüğü tek mahlûk olan insanın cennete girmesini ister Allahû Tealâ.

Sevgili kardeşlerim! İnsanlar yaptıkları yanlışlarla nefslerinin istekleri şeytan tarafından sık sık Allah'ın hedeflerinden uzaklaştırıldığı cihetle insanları negatif istikamette derecat kazanmaya ulaştırır yani bir başka ifadeyle negatif dereceler kazanmaya. Her an derecat kazanırsınız veya kaybedersiniz. Sevgili kardeşlerim! Bu istikamette Allahû Tealâ’nın istediği şey “zikir, çok zikir ve daimî zikir” olarak 3’e ayrılmıştır. Ancak daimî zikrin sahipleridir ki; her an derecat kazanırlar. Allahû Tealâ bu istikamette onları hedeflendirmiştir. Onlar başkalarıyla konuşurken bile iç dünyalarında zikredebilen insanların da var olduğu bir bütünü teşkil ederler.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ, düşünün ki; yarattığı bütün mahlûkatın içinde sadece insana ruhundan üfürmüştür. Allah'ın ruhu sadece insanlarda vardır. Öyleyse insan dışındaki mahlûkatın böyle bir hedefe ulaşması, Allahû Tealâ tarafından uygun görülmemiş. Öyleyse biz insanlar Allahû Tealâ’ya ne kadar hamd etsek, şükretsek azdır ki; insan olarak yaratılmışız. Düşünün sevgili kardeşlerim! Sadece insan var, Allah'ın ruhundan üfürdüğü mahlûk olarak. Biz sadece onun için bile Allah'a ne kadar çok hamd etsek, şükretsek azdır. Allahû Tealâ bu sebeple ortadaki hakikatleri dikkate aldığımız zaman, en çok insanı seviyor demektir. Ve buna dayalı olarak da insana doğar doğmaz ruhundan üfürüyor. Şu anda sizinle bir ruhsuz konuşuyor. Çünkü yıllarca, yıllarca evvel Allah'a ruhumuzu teslim ettik. Bütün insanlardan Allah'ın istediği de budur: Ruhlarını ölmeden evvel Allah'a teslim etmeleri ve böylece ermiş evliya olmaları, velîlerden ermişler olmaları… O zaman, o kişi de aynı şarkıyı söyler; “Her şey çok mu güzel, yoksa bana mı öyle geliyor?” diye.

Allah razı olsun.

Benzer konular