Îmân nedir? Allah'ın tekliğine inanmak kişiyi îmân sahibi yapmıyor mu?
Îmân, Allah'a inanmaktır. Allah'ın tekliğine inanmak  bir kişi için çok önemli bir şeydir. Ve bu îmânın o mertebesini ifade  eder. Ama insanlar Allah'a ulaşmayı dilerler, sonra mürşidlerine ulaşmak  ve tâbî olmak mecburiyetindedirler ki; Allah'ın emri yerine gelsin.  Allah ne istiyor? Ruhumuzu Allah'a ulaştırmamızı istiyor. Ruh, kendi  kendine Allah'a gidip ulaşmaz. Ruh için Allah'a ulaşma metodu, o kişinin  mutlaka mürşidine ulaşmasını icap ettirir. Kim hacet namazını kılar,  Allah'tan mürşidini sorar ve o mürşide tâbî olursa, tâbî olduğu an  Allah'ın kanunu derhal kendisini gösterir. O kişinin ruhu vücudundan  ayrılarak Allah'a doğru yola çıkan kafileye katılır. 7-8 aylık bir  devrede 7 tane gök katını aşar. 7. gök katında 7 tane âlemden geçer.  Sonra Sidretül Münteha’ya ulaşır. Sonra da Allah'ın Zat'ına ulaşır,  kişinin ruhu. Ve o kişi o zaman, o noktada ruhu Allah'a ulaştığı noktada  ermiş olur. İşte o kişi ermiş evliyadır; evliyanın ermiş olanı. 
Sevgili  kardeşlerim! Allahû Tealâ istiyor ki; herkes ruhunu Allah'a ulaştırsın  da ermiş olsun. Cennetlerin ayrım standardına baktığımız zaman, Allah'a  ulaşmayı dileyen kişi 1. kat cennete girerken, mürşidine tâbî olan kişi  2. kat cennete giriyor. Ruhunu Allah'a ulaştıran 3. kat cennete, fizik  bedenini teslim eden 4. kat cennete, nefsini teslim eden 5. kat cennete,  muhlis olan 6. kat cennete, iradesini de Allah'a teslim eden 7. kat  cennete ulaşıyor. 7 tane cennet Allahû Tealâ oluşturmuş ve her biri için  bir kademe var. Bütün insanlar için Allahû Tealâ emirlerini vermiş. Bu  kademelerin adım adım tamamlanması kişiyi en üst kat cennete kadar, adn  cennetlerine kadar ulaştırır. Herkes cennete girebilir. Yeter ki Allah'a  ulaşmayı dilesin. 
Sevgili kardeşlerim! İnsanların en korkunç  hatası şuanda İslâm âleminde, İslâm’ın 5 şartına yeterli olarak  bakmaktır. Namaz kılmak da farzdır, evet oruç tutmak da, zekât vermek  de, hacca gitmek de, kelime-i şahadet getirmek de İslâm’ın 5 tane  şartını ifade eder. Hepsi de farzdır. Namaz kılan, oruç tutan, zekât  veren, hacca giden ve kelime-i şahadet getiren birisi var artık. Ama bu  kişi Allah'a ulaşmayı dilemiyor. Olmaz sevgili kardeşlerim! Allahû  Tealâ; “Ruhunuzu Bana ulaştırın.” diyor. Bu bir farz emirdir. Ve ermiş  evliya dediğimiz insanlar ruhlarını dünya hayatını yaşarken Allah'a  ulaştırmış olanlardır. Hiç kimse Allah'tan mürşidini sormadan, o mürşide  ulaşıp, tâbî olmadan ruhunu Allah'a ulaştıramaz. Allah'ın kanunları  var. Bütün insanlar için Allahû Tealâ emrini vermiş. “Allah'a ulaşmayı  dileyeceksin.” diyor. “Sonra diyor mürşidini soracaksın Allah'tan. Ve  ona mutlaka tâbî olacaksın.” diyor. Ne olur bu kişi mürşidini sorarsa ve  ona tâbî olursa? Tâbî olursa, ancak o zaman onun ruhu vücudundan  ayrılarak Allah'a doğru yola çıkan kafileye katılır ve 7-8 aylık bir  devrenin içinde o kişinin de ruhu Allah'a ulaşır. Ulaşırsa ne olur? O  kişi ermiş evliya olur. O kişi ruhunu Allah'a ulaştırmıştır. Eğer o kişi  Allah'a ulaşmayı dileyip ölseydi, 1. kat cennete girecekken mürşidine  tâbî olunca 2. kat cennete girer ve ruhu vücudundan ayrılır. Vücudundan  ayrılan ruh, Allah'a ulaştığı zaman bu kişi 3. kat cennetin sahibidir.  Fizik vücudun teslim eder; 4. kat cennete girer. Nefsini teslim eder; 5.  kat cennete girer, muhlis olur; 6. kat cennete girer. İradesini de  Allah'a teslim eder. O zaman 7. kat cennet de onun olur. 
 
Allah razı  olsun. 
Benzer konular