"Kur'ân okumak, namaz kılmak da birer zikirdir.” deniyor. Bunlar zikrullâh yerine geçebilir mi?

Allah’ın ismini tekrar ettiğiniz her yerde zikrullâh vardır. Zikrullâh’ın en uygun noktası, o kişinin “Allah” kelimesini kesintisiz bir şekilde tekrar etmesidir. İnsanlar bunu zaman içerisinde adım adım arttıracaklardır. Daha çok, daha çok, daha çok zikredeceklerdir ve bu bir zevk olarak o kişiyi kuşatacaktır. O kişi, dünyadaki en mutlu insanlardan birisi olacaktır. Zikir, onun mutluluğunun temelini teşkil edecektir. Onun için Kur’an-ı Kerim “Ve le zikrullâhi ekber” buyuruyor.

29/ANKEBÛT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salâte, innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).

Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.

ve: Ve.
le: Mutlaka.
zikrullâh: Allah ismini “Allah, Allah, Allah…” diye sesle veya “Allah, Allah, Allah…” diye sessiz veya içinden dilini de kımıldatmadan ama içinden “Allah” kelimesini tekrar ederek bunu sayması gene Allahû Tealâ’nın katında bir zikirdir.

O, her şeyi bilir. Onun için Allahû Tealâ buyuruyor ki:

“ve: Ve.
le: Mutlaka.
zikrullâh: Allah’ın adını “Allah, Allah, Allah…” diye tekrar etmek.
ekber: büyüktür.”

Yani diğer bütün dizaynlardan daha büyüktür. Allah için yapılan bütün gayretlerden daha büyük bir hüviyet taşır. Allahû Tealâ’nın istediği şey nedir? O kişinin nefsinin kalbindeki afetlerin yok olması. Bunu gerçekleştirebilen tekbir şey vardır: Allah’ın ismini “Allah, Allah, Allah…” diye sesle veya “Allah, Allah, Allah…” diye sessiz söyleyebilmek. Ve bu standartlarda o kişinin hedefine ulaşması söz konusudur.