Vesveseler konusunda bilgilendirebilir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Vesvese » Vesveseler konusunda bilgilendirebilir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Vesveseler konusunda bilgilendirebilir misiniz?

Allah’a sonsuz hamdederim ki; Yüce Rabbim, benim sizin her kelimenize inanmamı sağladı. Ve Allah'a ulaşmayı diledim elhamdulillah. 18 yaşındayım. Saygıdeğer Efendim ve Yüce Rabbim kabul ederse 1999’dan beri yani 17 Ağustos depreminden beri namaz kılmaya çalışıyorum. Ama ne zaman ki sizi tam dinledim ve o tam dinlemeden sonra sizin gerçekten Allah’ın Resûl’ü ve dostu olduğunuzu anladım. Söylediğiniz tüm sözlerin, Kur’ân ile sizin sözlerinizi karşılaştırdım ve işte o zaman anladım ki; biz gerçekten Allah’a kul olduğumuzu zannederken iblise kul olmuşuz.

Sevgili kardeşlerim! Bu kardeşimiz çok büyük bir gerçeği söylüyor. İşte ülkemizdeki dîn adamları ne yazık ki Allah’a kul olduklarını zannederken, aslında şeytana kul olmuşlar. Dînin gereklerini yerine getirdiklerini zannediyorlar, İslâm’ın 5 şartıyla. Herkese de bunu tavsiye ediyorlar ve herkesi sadece cehenneme çağırıyorlar.

Sevgili kardeşlerim! “Fitne katilden beterdir.” sözünün en çok uygulandığı noktadayız. Fitne, bütün dünyayı kaplamış vaziyette ve insanlar bölük bölük cehenneme doğru yol alıyorlar. Üstelik de dîni bildiklerini zanneden dîn adamlarının teşvikiyle.

“Allah’a kul olamadan geçen her anım için Yüce Rabbim hepimizi affetsin. Çünkü O, El  Afuv. O, merhametlilerin en merhametlisi. Sevgili Efendim! Dediğim gibi ben Allah'a ulaşmayı diledim. Hiç aklımıza gelmezken yani önceden hiç aklımıza gelmezken şimdi çok çok zikir yapar oldum. Gözyaşlarım Allah için, Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz için akar oldu. Oruçlar, namazlar benim için artık bir zevk, bir huzur kaynağı oldu elhamdulillah.

Efendim! Sizden bir istirhamım var: Elhamdulillah Allah’a, Hz. Muhammed’e ve Allahû Tealâ’nın diğer peygamber ve resûllerine ve size sonsuz îmânım var ama henüz nefsimizi tezkiye edemediğimiz için nefsimin afetleri beni huzursuz kılıyor. “

Evet, bu da çok normal.

“Ey Allah’ın Resûl’ü! İblis benim onun kulu olmamdan çıkıp Allah’a kul olmamı kendine yediremiyor ve beni sürekli huzursuz kılmaya çalışıyor. Bana sürekli vesvese veriyor. Birini yeniyorum, başkasını çıkarıyor karşıma ama elhamdulillah, biliyor ki; beni artık kendine kul yapamayacak. Tabiri caizse maymun gözünü açtı.”

Biliyorsunuz o fıkrayı, söylemem gerekmiyor.
 
“Öyle vesveseler ki Efendim! ‘Tövbe hâşâ, inanma! Hem inansan da Allah senden yüz çevirdi, seni sevmiyor.’ diyor. ‘Seni kabul etmez.’ diyor. Îmânımı almaya çalışıyor.”
 
Oysaki bir insan, sevgili kardeşlerim! Allah'a ulaşmayı dilediği andan itibaren şeytanın kulu olmaktan kurtulmuştur. Allah’ın kulu olmuştur. Zumer Suresi 17. âyet-i kerime:

39/ZUMER-17: Vellezînectenebût tâgûte en ya’budûhâ ve enâbû ilâllâhi lehumul buşrâ, fe beşşir ibâdi.
Ve onlar ki; taguta (insan ve cin şeytanlara) kul olmaktan içtinap ettiler (kaçındılar, kendilerini kurtardılar). Çünkü Allah’a yöneldiler (Allah’a ulaşmayı dilediler). Onlara müjdeler vardır. Öyleyse kullarımı müjdele!


“Onlar, taguta kul olmaktan içtinap ettiler (sahâbe) ve Allah'a ulaşmayı dilediler.”

Yani Allah'a ulaşmayı dileyip şeytana kul olmaktan içtinap etiler, kaçındılar, kendilerini kurtardılar.

“Onlara müjdeler vardır, kullarımı müjdele.” diyor Allahû Tealâ. Bütün sahâbe Allah'a ulaşmayı dileyerek, Allah’ın kulu olmuşlar.

“Ama her zaman toprak ateşi söndürür.” diyor kardeşimiz.

Yani ateşin üzerine toprağı attığımızda ateş sönmeye her zaman mahkûmdur.

“Îmânımı almayı çok denedi ama başaramadı ve başaramayacak da Allah’ın izniyle. Ama bir konuda bu bir vesvese de olsa benim canım çok acıdı. Allah’ın beni sevmediğini iblisten bile gelmiş olsa, bu sözler beni kahretti. Çok ağladım. Böyle bir düşünce şeytandan bile olsa ne katlanılmaz bir şey.”

Sevgili kardeşim! Sen Allah'a ulaşmayı dilediğine göre şeytanın sana vereceği hiçbir vesveseye Allahû Tealâ, senin değer vermene müsaade etmez.

“Ağladım, çok ağladım. Böyle bir düşünce şeytandan bile olsa katlanılmaz. Lütfen beni siz daha çok rahatlatın. Siz Allah’tan soruyorsunuz ama ben soramıyorum, yalvarıyorum sorun. Rabbimin beni sevdiğini şeytana nispet olsun diye sizden de duymak istiyorum.”

O zaman soralım; Tamam, Allah’ın kulu olmuşsun. Bu sevinç sana uzun süre yeter herhalde inşaallah.

“Rabbime tüm bu vesveseler boyunca hep O’na sığındım. Sürekli “La İlâhe illallah” çektim. Salâvatlar getirdim, Kur’ân okudum ve ağlayarak Rabbimden, eğer kalbimde zerre kadar kayma, kararma olduysa af diledim, diliyorum da ve huzur istiyorum, mutluluk istiyorum. Allah’ın, peygamberin sevgisi içimde. Her daim “Allah” diyen bir sesin olmasını Allah’ın rızasını, “Kulum” demesini istiyorum.”

Allah'a ulaşmayı dilediğin anda evlâdım, Allah’ın kulu oldun. Şu anda da Allah’ın kulusun.

“İblise karşı Allah’tan güç ve sabır istiyorum.”

Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişinin îmânını, iblis kolay kolay alamaz. Kişinin buna müsaade etmesi lâzım.

“İblise karşı Allah’tan güç ve sabır istiyorum. Îmânımı kat kat artırıp, dünyayı her yönüyle, tüm canlılarıyla sevmek istiyorum. Bunlar için sizden Rabbime dua etmenizi istiyorum.”

Dua ederiz inşaallah.

“Efendim! İblisin vesveseleri sanki kalbimden geliyormuş gibi beni üzmeye çalışıyor.”

Hiç merak etme. Vesveseler senin kalbinden gelmiyor, iblisin sana olan tesiri.

“Ama hayır, hiçbir vesvese benin kalbimden dilime, dilimden yansımaz. Hep ona karşı çıkıyorum. Sürekli Allah’a, hep ona korkunç bir şekilde saklanmış olan Kur’ân hakikatlerini bana gösterdiği ve inandırdığı için Allah’a ne kadar hamdetsem azdır. Lütfen Efendim! Beni bu vesveseler yüzünden kınayıp bana kızmayın. Sizin sevginize sığınıyorum. Zaten ben şeytanın demek ki daha güçlü bir düşmanı olacağım ki benim önüme engeller koymaya çalışıyor.”

Güzel bir muhakeme. Şeytan bir insanın önüne ne kadar çok engel koyarsa, onun, o kadar Allah'a ulaşmasını engellemeye çalışıyor demektir.

“Ben, ne zaman sizi Nur TV’de izlerken gözyaşları içerisinde, Allahû Tealâ’nın bana sizin aracılığınızla öğrettiği unutulan Kur’ân muhtevasının ilk adımı olan, Allah'a ulaşmayı dilemeyi, herkese dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. İşte iblis o zaman bana daha çok saldırır oldu.”

Normal değil mi? Sen artık iblise savaş veren birisin. Öyleyse saldıracak tabiî.
 
“Efendim! Kimseye bu vesveseleri anlatamıyorum. Allah’ım biliyor nasıl savaş verdiğimi. Her -tövbe hâşâ- iblis ‘İnkar et.’ dese, o içimdeki sizin sayenizde, Allah’ın izniyle ayırt edebildiğim kötü sese; ‘Bak, aklını kullanmasını bilmeyen, idrak etmesini bilmeyen şu küçücük kuşlar “Allah” diye zikrederken, O’nun varlığını her zerre ispat ederken sen ne cüretle inkar et dersin?’ diyorum.”

Vay be! Bu delikanlı baya güzel laflar ediyor. Gerçekten bütün mahlûkat Allah’ı zikreder. Allahû Tealâ diyor ki:

6/EN'ÂM-38: Ve mâ min dâbbetin fîl ardı ve lâ tâirin yatîru bi cenâhayhi illâ umemun emsâlukum, mâ farratnâ fîl kitâbi min şey’in summe ilâ rabbihim yuhşerûn(yuhşerûne).
Ve yeryüzünde yürüyen hayvanlardan ve iki kanadıyla uçan kuşlardan ne varsa (4 ayaklı) hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki; sizin gibi ümmet olmasınlar. Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. Sonra Rab’lerine haşrolunacaklar (olunurlar).


“Yerde yürüyen hayvanlardan uçan kuşlardan sudaki balıklardan hiçbir mahlûkum olmaz ki; onlar da sizler gibi ümmet olmasınlar. Hepsi, onların da hepsi ayrı ayrı ümmetlerdir.” diyor Allahû Tealâ.

Yani bir başka âyet-i kerimesinde: “Bütün hayvanların, kuşların, balıkların, bütün yaratıklarımın herbirinin bir başkanı vardır.” diyor Allahû Tealâ.

“Allah’a sığınıyorum ve sizden tüm vesveselerden kurtulup, iblisin yaklaşmaması için dua istiyorum. Beni anladığınızı umuyorum.”

Dua edeceğiz inşaallah yavrum.

“Ve sizden tüm, elhamdulillah, Allah gerçekten hacet namazının sabrının serinliğini veriyor. Ama namazının sabrını sizden bir an önce mürşidime, ruhumu Allah’a ulaştırmam için dua istiyorum. Bir an önce nefsimi tezkiye etmeli ve Allah yolunda insanlar için yaşamalıyım.”

Dua edeceğiz inşaallah.

Benzer konular