TV’yi izlemeye başladım. Ve sizin sohbetlerinizi orada izliyorum ve çok şeyler öğreniyorum. Mutluluğum çok artmaya başladı. Henüz tövbemi almadım. Ama almak istiyorum. Şimdiden zikre başlayabilir miyim?
Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » TV’yi izlemeye başladım. Ve sizin sohbetlerinizi orada izliyorum ve çok şeyler öğreniyorum. Mutluluğum çok artmaya başladı. Henüz tövbemi almadım. Ama almak istiyorum. Şimdiden zikre başlayabilir miyim?
TV’yi izlemeye başladım. Ve sizin sohbetlerinizi orada izliyorum ve çok şeyler öğreniyorum. Mutluluğum çok artmaya başladı. Henüz tövbemi almadım. Ama almak istiyorum. Şimdiden zikre başlayabilir miyim?
Bu kardeşimiz şimdiden zikre başlayabilir. Zararlı değil, faydalı olur. Zikir her an insana derecat kazandıran Allah’ın bir emridir. Çünkü bütün emirler, bunun dışındaki bütün emirler vaktin bir kısmını ifade eder. Ama sevgili kardeşlerim! Bu bütün vaktini ifade eder.
Allahû Tealâ’nın dizaynı bütün insanları daimî zikre ulaştırmak, hedef budur. Ne olur? Her an kişi “Allah” kelimesini “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye sessiz bir şekilde, hatta bazen ağzını bile kımıldatmadan “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye iç sesiyle sessiz bir şekilde devam ettirir. Bu Allah tarafından her an izlenen konudur. Her an bilinir. Bilinebilir ki; Allah tarafından o kişi daimî zikrin sahibi olmuştur. Onu daimî zikrin sahibi yapan da Allah’tır. Allah’tan yardım istemiştir kişi. Zikrini adım adım arttırarak hedefe ulaşmıştır. Böyle bir muhtevayı kazanan insan Allahû Tealâ’ya sadece hayranlık duyar.
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ hepinizi çok seviyor. İstiyor ki; herkes Allah’ın cennetine girsin. Siz de hepiniz sevgili kardeşlerim, insanlara bunu anlatmaya çalışın. Tamam. Sizler tâbî oldunuz. Allah’a ulaşmayı dilediğiniz zaman 1. kat cenneti kazandınız zaten. Tâbî oldunuz, 2. kat cenneti kazandınız. Hepiniz 7-8 aylık bir devrede ruhlarınızı Allah’a ulaştırdınız. Yani ermiş evliya oldunuz. Geri kalanını yapamadınız, diyelim. Ne yazar sevgili kardeşlerim? Bu noktaya kadar gelişiniz, hatta Allah’a ulaşmayı dilediğiniz anda siz cehennemi terk ettiniz. 1. kat cenneti hak ettiniz. Bize tâbî oldunuz, 2. kat cennetin sahibi oldunuz. Bulunduğunuz yerdeki tövbe veren kardeşlerimiz tarafından yapılan bir tövbe olayı sizi 2. kat cennetin sahibi kılar. Aynı zamanda da ruhunuzun vücudunuzdan ayrılmasını mutlaka sağlar. Ve 7-8 aylık bir devrede de ruhunuz Allah’a mutlaka ulaşır. İşte ermiş evliya oldunuz. 3. kat cennetin sahibisiniz. Ermiş evliya oldunuz. Bundan sonrasını yapamadınız. Bu standartlar devam ettiği sürece siz hep 3. kat cennetin sahibisiniz. Cehenneme değil, cennete gireceksiniz.
Sevgili kardeşlerim! Allah’ın ne güzel lütufları var. Herkesin kurtulmasını istiyor. Ve şartlar hiç de zor değil. Bir defa Allah’ı zikretmek çok büyük bir mutluluktur. “Allah” kelimesini ne zaman ard arda kullanırsanız dakikaları yükseltmeye çalışın. Daha uzun süre yapmaya çalışın. Ve bunu söylediğiniz sürece ne kadar mutlu olduğunuzu yaşayacaksınız. Etrafınızdaki insanlara da bunu aşılayın. Herkes “Allah, Allah, Allah, Allah…” diye veya “Allah, Allah, Allah, Allah…” diye veya “Allah, Allah, Allah, Allah…” dilini de kımıldatmadan “Allah” diye iç sesiyle, dilini bile kımıldatmadan “Allah” demesi kişinin gene zikri ifade eder.
Öyleyse sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allah’ın cenneti her zaman hazır. Böyle olan insanlar ne yaparlar? Onlar katiyen namazlarını kaçırmazlar. Onlar katiyen Allahû Tealâ’nın emirlerini yerine getirmemezlik edemezler. Herşey, Allah’ın emri onlar için mukaddes bir değerdir. Mutlaka yapılması gerekir. Ve şartlar ne olursa olsun gerçekleştirirler.
Sevgili kardeşlerim! Allah’a hamd ederiz, şükrederiz bu güzellikleri bizlere yaşattığı için.
Allahû Tealâ’nın dizaynı bütün insanları daimî zikre ulaştırmak, hedef budur. Ne olur? Her an kişi “Allah” kelimesini “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye sessiz bir şekilde, hatta bazen ağzını bile kımıldatmadan “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye iç sesiyle sessiz bir şekilde devam ettirir. Bu Allah tarafından her an izlenen konudur. Her an bilinir. Bilinebilir ki; Allah tarafından o kişi daimî zikrin sahibi olmuştur. Onu daimî zikrin sahibi yapan da Allah’tır. Allah’tan yardım istemiştir kişi. Zikrini adım adım arttırarak hedefe ulaşmıştır. Böyle bir muhtevayı kazanan insan Allahû Tealâ’ya sadece hayranlık duyar.
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ hepinizi çok seviyor. İstiyor ki; herkes Allah’ın cennetine girsin. Siz de hepiniz sevgili kardeşlerim, insanlara bunu anlatmaya çalışın. Tamam. Sizler tâbî oldunuz. Allah’a ulaşmayı dilediğiniz zaman 1. kat cenneti kazandınız zaten. Tâbî oldunuz, 2. kat cenneti kazandınız. Hepiniz 7-8 aylık bir devrede ruhlarınızı Allah’a ulaştırdınız. Yani ermiş evliya oldunuz. Geri kalanını yapamadınız, diyelim. Ne yazar sevgili kardeşlerim? Bu noktaya kadar gelişiniz, hatta Allah’a ulaşmayı dilediğiniz anda siz cehennemi terk ettiniz. 1. kat cenneti hak ettiniz. Bize tâbî oldunuz, 2. kat cennetin sahibi oldunuz. Bulunduğunuz yerdeki tövbe veren kardeşlerimiz tarafından yapılan bir tövbe olayı sizi 2. kat cennetin sahibi kılar. Aynı zamanda da ruhunuzun vücudunuzdan ayrılmasını mutlaka sağlar. Ve 7-8 aylık bir devrede de ruhunuz Allah’a mutlaka ulaşır. İşte ermiş evliya oldunuz. 3. kat cennetin sahibisiniz. Ermiş evliya oldunuz. Bundan sonrasını yapamadınız. Bu standartlar devam ettiği sürece siz hep 3. kat cennetin sahibisiniz. Cehenneme değil, cennete gireceksiniz.
Sevgili kardeşlerim! Allah’ın ne güzel lütufları var. Herkesin kurtulmasını istiyor. Ve şartlar hiç de zor değil. Bir defa Allah’ı zikretmek çok büyük bir mutluluktur. “Allah” kelimesini ne zaman ard arda kullanırsanız dakikaları yükseltmeye çalışın. Daha uzun süre yapmaya çalışın. Ve bunu söylediğiniz sürece ne kadar mutlu olduğunuzu yaşayacaksınız. Etrafınızdaki insanlara da bunu aşılayın. Herkes “Allah, Allah, Allah, Allah…” diye veya “Allah, Allah, Allah, Allah…” diye veya “Allah, Allah, Allah, Allah…” dilini de kımıldatmadan “Allah” diye iç sesiyle, dilini bile kımıldatmadan “Allah” demesi kişinin gene zikri ifade eder.
Öyleyse sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allah’ın cenneti her zaman hazır. Böyle olan insanlar ne yaparlar? Onlar katiyen namazlarını kaçırmazlar. Onlar katiyen Allahû Tealâ’nın emirlerini yerine getirmemezlik edemezler. Herşey, Allah’ın emri onlar için mukaddes bir değerdir. Mutlaka yapılması gerekir. Ve şartlar ne olursa olsun gerçekleştirirler.
Sevgili kardeşlerim! Allah’a hamd ederiz, şükrederiz bu güzellikleri bizlere yaşattığı için.
