Ailemi sizin Mehdi olduğunuza inandıramadım. Onlarla konuşmamam mı lâzım? Eğer öyleyse ben bunu nasıl yaparım?

Anasayfa » Ana Sayfa » Aile İlişkileri » Ailemi sizin Mehdi olduğunuza inandıramadım. Onlarla konuşmamam mı lâzım? Eğer öyleyse ben bunu nasıl yaparım?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ailemi sizin Mehdi olduğunuza inandıramadım. Onlarla konuşmamam mı lâzım? Eğer öyleyse ben bunu nasıl yaparım?

Hoş geldiniz Mehdi Efendimiz! Bu soğuk kış gününde bir güneş gibi doğarak içimizi ısıttınız. İyi ki sizin varlığınızdan haberdar olduk, yoksa cehennemi boyluyorduk. Eşim çocuklarım ve ben size inanıyoruz.

Buraya da size tâbî olmaya geldik. Ama ben bir türlü ailemi, annemi, babamı, kardeşlerimi, bütün sülaleyi sizin Mehdi olduğunuza inandıramadım.

İnandırman gerekmiyor evlâdım! Onlar Allah'a ulaşmayı dilesinler yeter. Çünkü neticede mutlaka bizi Allahû Tealâ’dan soracaklardır, Allahû Tealâ’nın yoluna girerlerse. O zaman Allahû Tealâ bizim kimliğimizi onlara bildirir. Bizim kimliğimiz konusunda hiç zaman harcama. Sadece onların Allah'a ulaşmayı mutlaka dilemelerini sağlamaya çalış!

“Sizin yalancı olduğunuzu söylediler.”

Çok insan söyledi. Ama her geçen gün de hacet namazını kılıp da Allah’tan bizi soranlar bizi gördükleri zaman onların yalancı olduğunu anlıyor. Zaten yakın gelecekte Allahû Tealâ öyle şeyler yaşatacak ki, herkese kimliğimiz kesin olarak ispatlanacak.

Öyleyse sevgili kardeşlerim! Bırakınız beni! İnsanlara dönün, onları kurtarmaya çalışın. Bu insanlar Allah'a ulaşmayı dilemeyi bilmiyorlar. Biz, Allahû Tealâ bize Allah'a ulaşmayı dilemeyi öğretmeseydi size öğretemezdik. Ve bütün dîn âlimlerine öğretecek olan onların gerçekten bilmedikleri çok şeyimiz var.Sevgili kardeşlerim! Eğer Allahû Tealâ bize hidayeti öğretmeseydi bugün Türkiye’de kurtulabilenlerin miktarı %1’i hiçbir zaman aşamazdı. Onlar da tarikat mensupları olarak zaten Allah'a ulaşmayı dileyip Allah’a ulaşanlar olacaktı.

“Ama ben buna rağmen annemi, babamı, kardeşlerimi seviyorum.”

Aferin! Anneni, babanı ve kardeşlerini seveceksin. Bizim için ne söylerlerse söylesinler, kötü şeyler söyleseler de sen onlara aldırma.

“Onlardan vazgeçemem.”

Tabiî vazgeçmeyeceksin.

“Onlar size inanmıyor diye onlarla konuşmamam mı lâzım?”

Tam aksine, daha çok konuşmalısın! Ve sen zikrini artırdıkça, sende oluşan güzelliklere baktıkça onlar kendilerinin doğru yolda olmadığını senin davranışlarına dayalı olarak görecekler.

“Onlar benim canım. Lütfen bana bir yol gösterin.”

Evlâdım, elbette senin canın. Onlar senin annen, baban, kardeşlerin. Onları daha çok sev! Kurtulmaları için dua edelim beraberce. Bir Allah'a ulaşmayı dileseler zaten kurtulacaklar. Hayır, onlara kızman gerekmiyor.

“Eğer öyleyse ben bunu nasıl yaparım?”

Onlarla ilişkiyi kesmen gerekmiyor, korkma. Yapmayacaksın öyle bir şey.

“Onlar benim canım. Lütfen bana bir yol gösterin. Bu sorumu cevaplarsanız çok sevinirim. Gül kokan ellerinizden öperim.” diyor.

Biz de gözlerinden öperiz yavrum. Allah razı olsun

Benzer konular