Rabıta anında, bazen de namazda, sırttan kafaya doğru karıncalanmalar oluyor. Bu durum normal mi?
Anasayfa » Ana Sayfa » Rabıta » Rabıta anında, bazen de namazda, sırttan kafaya doğru karıncalanmalar oluyor. Bu durum normal mi?
Rabıta anında, bazen de namazda, sırttan kafaya doğru karıncalanmalar oluyor. Bu durum normal mi?
Efendim! Rabıta anında, bazen de namazda, sırttan kafaya doğru karıncalanmalar oluyor. Bu durum bizden oluşan bir şey mi? Yoksa olması gereken bir durum mu?
Bu karıncalanmaktan muradın ne olduğunu aslında anlayamadık. Öyle bir gün gelecek ki; ruhunuzun vücudunuzdan ayrıldığını hissetmeye başlayacaksınız. Sonra da zaten onu, Allah’a tamamen göndereceksiniz. Ve daha sonra nefsiniz, vücudunuzu dilediğiniz zaman terk edebilecek olan bir özelliği kazanacaksınız. Ve görüş yetkiniz, konuşma yetkiniz, fizik vücudunuzdan nefsinize geçecek. Fizik vücudunuz uyuyacak, uyku haline geçecek, siz o zaman nefs tayyi mekânı yapacaksınız.
Tasavvuf baştan aşağı mutluluklarla, huzurla, güzelliklerle doludur. Ve fizik ötesi birçok olay tasavvufta mutlak olarak yaşanır. Tasavvuf dediğimiz şey, Kur’ân’ın ta kendisidir.
Bütün sahâbe tasavvuf erbabıydı. %100 tasavvufu yaşadılar. Yani Kur’ân’ı yaşadılar. Hepsi marifet sahibi oldu. Fiziğin ötesindeki olayları yaşamanızın adına “marifet” diyor Allahû Tealâ. Marifetullahtan size verilen bir hediye. Bir gün, tâbî olduğunuz için Allah’a çok şükredeceksiniz, çok hamd edeceksiniz.
İlk tayyi mekânı yaşadığınız gün, fizik vücudunuz orada, seccadenin üzerinde oturur vaziyette kalacaktır. Ama siz oradan ayrılacaksınız. Onu göreceksiniz. Etrafınızdaki herşeyi göreceksiniz. Ama hiçbir şey sizin için fizik olmayacak. Dokunamayacaksınız; ne duvarlara ne kapılara ne başka maddelere.
Bu karıncalanmaktan muradın ne olduğunu aslında anlayamadık. Öyle bir gün gelecek ki; ruhunuzun vücudunuzdan ayrıldığını hissetmeye başlayacaksınız. Sonra da zaten onu, Allah’a tamamen göndereceksiniz. Ve daha sonra nefsiniz, vücudunuzu dilediğiniz zaman terk edebilecek olan bir özelliği kazanacaksınız. Ve görüş yetkiniz, konuşma yetkiniz, fizik vücudunuzdan nefsinize geçecek. Fizik vücudunuz uyuyacak, uyku haline geçecek, siz o zaman nefs tayyi mekânı yapacaksınız.
Tasavvuf baştan aşağı mutluluklarla, huzurla, güzelliklerle doludur. Ve fizik ötesi birçok olay tasavvufta mutlak olarak yaşanır. Tasavvuf dediğimiz şey, Kur’ân’ın ta kendisidir.
Bütün sahâbe tasavvuf erbabıydı. %100 tasavvufu yaşadılar. Yani Kur’ân’ı yaşadılar. Hepsi marifet sahibi oldu. Fiziğin ötesindeki olayları yaşamanızın adına “marifet” diyor Allahû Tealâ. Marifetullahtan size verilen bir hediye. Bir gün, tâbî olduğunuz için Allah’a çok şükredeceksiniz, çok hamd edeceksiniz.
İlk tayyi mekânı yaşadığınız gün, fizik vücudunuz orada, seccadenin üzerinde oturur vaziyette kalacaktır. Ama siz oradan ayrılacaksınız. Onu göreceksiniz. Etrafınızdaki herşeyi göreceksiniz. Ama hiçbir şey sizin için fizik olmayacak. Dokunamayacaksınız; ne duvarlara ne kapılara ne başka maddelere.
