"Ey oğul! En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman nefsin kendisidir. Dost ise nefsi tanıyanın kendisidir.” diyen Şeyh Edebali, insanların gözünde önemli ve değerli bir şahsiyet olmasına rağmen yaptıkları neden önemsiz hale gelmiş?

Anasayfa » Ana Sayfa » Sekinet Nuru » "Ey oğul! En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman nefsin kendisidir. Dost ise nefsi tanıyanın kendisidir.” diyen Şeyh Edebali, insanların gözünde önemli ve değerli bir şahsiyet olmasına rağmen yaptıkları neden önemsiz hale gelmiş?
share on facebook  tweet  share on google  print  

"Ey oğul! En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman nefsin kendisidir. Dost ise nefsi tanıyanın kendisidir.” diyen Şeyh Edebali, insanların gözünde önemli ve değerli bir şahsiyet olmasına rağmen yaptıkları neden önemsiz hale gelmiş?

Çok sevgili Efendimiz! Cihan-ı şümul bir devlet olan Osmanlı’nın manevî kurucusu olan Şeyh Edebali Hz. Osman Gazi’ye: “Ey oğul! En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman nefsin kendisidir. Dost ise nefsi tanıyanın kendisidir.” şeklinde nasihat etmiş. Bu kadar açık bir şekilde nefs tezkiyesinin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu gözler önüne seren Şeyh Edebali, insanların gözünde önemli ve değerli bir şahsiyet. Damadı Osman gazi de öyle. Efendimiz! O zaman insanların gözünde değerli olan bu şahsiyetlerin yaptıkları neden önemsiz hale gelmiş?

İnsanlar dînlerini unuttukları için önemsiz hale gelmiş.

Sevgili kardeşim! Siz bilmiyorsunuz. Bizim ilkokul devremizde ki Cumhuriyet’in 10 yıl sonrası falan oluyor yaklaşık olarak (1923-1940). 17 yıl sonrası bizim ilkokula başladığımız devre, orada okulun kütüphanesindeki bütün kitaplar, Allah’ın mevcut olmadığını bizlere anlatmaya çalışan kitaplardı. Çok büyük ölçüde bir dîn ortadan kaldırma eylemi gerçekleştiriliyordu. Kur’ân kursları devamlı basılır ve karakolda dayak çekilirdi kurs hocalarına. Sevgili kardeşlerim! O günlerden geliyoruz ve hayatımızın 30 senesini dînin tamamen dışında geçirdik. Hatta biz bir solcuyduk. Daha açık konuşmak gerekirse Planlama Teşkilatı’ndan evvel Vakıflar Bankası’nın müfettişiydik. Sonra müdürüydük. Ama teftiş heyetinin en soldaki müfettişi bizdik. Sonra Allahû Tealâ hidayet nasip etti. O’na ne kadar hamdetsek, şükretsek azdır sevgili kardeşlerim.

Benzer konular