Elden tövbe vermeyen ve mürşidleri hayatta olmayan topluluklar için ne dersiniz?

Mürşidleri hayatta olmayan topluluklarda, elden tövbe vermeyen topluluklarda, mutlaka her devirde mevcut olan devrin imamına tâbî olmak zorundalar. Başka bir alternatif yok sevgili kardeşlerim. Tâbiiyet Kur’ân-ı Kerimin Mâide Suresinin 35. âyet-i kerimesi gereğince fardır:

5/MÂİDE-35: Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekûllâhe vebtegû ileyhil vesîlete ve câhidû fî sebîlihi leallekum tuflihûn(tuflihûne).

Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler); Allah’a karşı takva sahibi olun ve O’na ulaştıracak vesileyi isteyin. Ve O’nun yolunda cihad edin. Umulur ki böylece siz felâha erersiniz.

Ve Hacet namazı kılarak Allahû Tealâ’dan sorulması emrediliyor Bakara Suresinin 45 ve 46. âyetleri gereğince. Allahû Tealâ diyor ki:

2/BAKARA-45: Vesteînû bis sabri ves salât(salâti), ve innehâ le kebîratun illâ alâl hâşiîn(hâşiîne).

(Allah’tan) sabırla ve namazla istiane (özel yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah’a ulaştıracak mürşidini sormak), huşû sahibi olanlardan başkasına elbette ağır gelir.

2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne).

Onlar (o huşû sahipleri) ki, Rab’lerine (dünya hayatında) muhakkak mülâki olacaklarına ve (sonunda ölümle) O’na döneceklerine yakîn derecesinde inanırlar.

“Allah'tan sabırla ve hacet namazı ile mürşidinizi isteyin” diyor Allahû Tealâ. “Bu, kebîratun (büyük) bir iştir, zor bir iştir. Onun için her isteyene mürşid gösterilmez." diyor. Ama kim Allah’a mülâki olmaya kesin şekilde inanırsa, inananlardansa ruhunu Allah’a mülâki kılacağına, ruhunu Allah’a dünya hayatını yaşarken mutlaka ulaştıracağına kim yakîn hasıl ederek inanırsa, onlar için mürşidin gösterilmesi garanti. Onlar huşu sahipleri. Mutlaka mürşidini göstereceğini söylüyor. Bu muhteva içerisinde mürşidleri hayatta olmayan topluluklar da, elden tövbe vermeyen topluluklar da mutlaka tövbe verebilen bir mürşide ulaşıp tövbe almak zorundalar.