Muhammed Suresinin 7. âyet-i kerimesinde: "Siz Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder." buyuruluyor. Âyet-i kerimede belirtilen "kulun Allah’a yardımını" ve "ayaklarını sabit kılmasının muhtevasını" açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'ın Yardımcısı Olmak » Muhammed Suresinin 7. âyet-i kerimesinde: "Siz Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder." buyuruluyor. Âyet-i kerimede belirtilen "kulun Allah’a yardımını" ve "ayaklarını sabit kılmasının muhtevasını" açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Muhammed Suresinin 7. âyet-i kerimesinde: "Siz Allah’a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder." buyuruluyor. Âyet-i kerimede belirtilen "kulun Allah’a yardımını" ve "ayaklarını sabit kılmasının muhtevasını" açıklar mısınız?

Muhammed 7:

47/MUHAMMED-7: Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tensurûllâhe yansurkum ve yusebbit akdâmekum.
Ey âmenû olanlar! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.


yâ eyyuhellezîne âmenû in tensurûllâhe yensurkum: Eğer Allah'a yardım ederseniz, siz de yardım olunursunuz, Allah da size yardım eder. (Yani yardım olunursunuz, Allah da size yardım eder.)
ve yusebbit akdâmekum: Ve sizin ayaklarınızı sağlam bir şekilde yere bastırır. Ayaklarınızı sağlamlaştırır.

Hiç kimse Allah’a, Allah’ın Zat’ına bir yardımda bulunamaz. Allah’ın Zat’ının yardıma ihtiyacı yoktur. Ama Allah’ın, insanları hedeflediği birtakım ana hedefler vardır. O hedeflere doğru insanları götürmek üzere gayretin içinde olan herkes, Allah’ın bu hedeflerine hizmet ederler. Bu, Allah’a hizmettir. Allah’ın Zat’ına hiçbir şeyinizle hiçbir faydada bulunamazsınız. O Zat’a sizin verebilecek, O’na bir fayda sağlayabilecek, Kendisine, Allah’ın Zat’ına fayda sağlayabilecek imkâna hiçbir insan sahip kılınmamıştır. Ama O’nun emirlerine itaat eden, başka insanların kurtuluşuna vesile olan herkes, Allah’a yardım etmiştir. Bu Allah’ın Zat’ına yardım değildir, emirlerinin gerçekleşmesine yardımdır. Ve bu kutsal bir vazifedir, mukaddes bir vazifedir. Çünkü Allahû Tealâ, bütün insanların kurtuluşa ulaşmasını istiyor ve bunu emretmiş. Bu hedefe yönelik olarak gayret sarf edenlerin hepsi, Allah’a hizmet edenlerdir.

Namaz kılmak Allah’a hizmet değildir, Allah’a bir borcun ödenmesidir. Allah’a hizmetse, Allah’ın Zat’ına hizmet değildir. Yani Allah’ın Zat’ına siz ne yaparsanız yapın, bir katkıda bulunamazsınız. Ama Allah’ın hedeflerine hizmet ettiğiniz zaman, insanları Allah’ın yolunda teçhiz ettiğiniz zaman; Allah’a hizmet etmiş olursunuz. Allah’ın Zat’ına değil, Allah’a, O’nun emirlerine itaat ederek, insanları kurtuluşa ulaştırmak konusunda O’na yardımcı olarak hizmet etmiş olursunuz. Zat’a hizmet değil, Zat’ın emirlerine uymak istikametinde, hedeflerine hizmet.

Ve böyle yaparsanız, Allahû Tealâ her geçen gün ayaklarınızı sağlamlaştırır.

Benzer konular