Bir kâmil mürşide bağlanan ile bağlanmayan kişi arasındaki fark nedir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Bir kâmil mürşide bağlanan ile bağlanmayan kişi arasındaki fark nedir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bir kâmil mürşide bağlanan ile bağlanmayan kişi arasındaki fark nedir?

Allah razı olsun. Bir kâmil mürşide bağlanmayan bir insan, ruhu vücudundan ayrılıp Allah’a doğru yola çıkmamış olan bir insandır. Bu insan nefs tezkiyesini ve nefs tasfiyesini gerçekleştiremez. Mürşidine tâbî olmayan hiç kimsenin ruhu vücudundan ayrılıp Allah’a doğru yola çıkan kafileye katılamaz. Esas Kur’ân-ı Kerim’in temeli budur.

Sevgili kardeşlerim! Kur’ân-ı Kerim’e baktığımız zaman da Tevrat’a baktığımız zaman da İncil’e baktığımız zaman da aynı şeyleri görürüz:

• 7 safha ve 4 teslim Tevrat’ta yer almıştır.
• 7 safha ve 4 teslim İncil’de yer almıştır.
• 7 safha ve 4 teslim Kur’ân-ı Kerim’de de yer almıştır.

Üçü ayrı ayrı dînler ama muhteva aynı. Hepsi Allah’tan, Allah’ın bir peygamberine indiriliyor. Hz. Musa bir peygamberdi. Hz. İsa bir peygamberdi. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Son Peygamberdi. Peygamberlik müessesesi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’le sona ermiştir; peygamberlik yani nübüvvet yani nebîlik. Artık kıyâmete kadar dünya adı verilen bu gezegene nebî gelmeyecektir. Bu görevi resûller üstlenecektir.

33/AHZÂB-40: Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyine, ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).
Muhammed (A.S), sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası olmamıştır (değildir). Fakat Allah’ın Resûl’ü ve Nebîler’in (Peygamberler’in) Hatemi’dir (Sonuncusudur). Allah, herşeyi en iyi bilendir.


Sevgili kardeşlerim! Resûllerden, Allah’ın seçtiği bir tanesi bu görevi üstlenecektir. Allahû Tealâ insanları hedeflerine ulaştırmak sadedinde onları eğitir. Allah ile konuşmaya başlayan bir insan için bu çok kolay bir muhteva taşır. Çünkü Allahû Tealâ ona devamlı öğretecektir ne yapılması lâzımgeldiğini. Zikirlerini arttırmakta Allahû Tealâ ona büyük yardımda bulunacaktır. Allahû Tealâ’nın dizaynı içerisinde bütün insanlar için bir hedef tayini söz konusudur sevgili kardeşlerim! Dînimiz İslâm dînidir yani “silm” kökünden gelmektedir ki; teslim mânâsını alır “silm” kökü. “Müslim” kelimesi de “İslâm” kelimesi de “müslüman” kelimesi de hep Allah’a teslim olmayı ifade eder.

1. Ruhumuzu Allah’a teslim edeceğiz.
2. Fizik bedenimizi Allah’a teslim edeceğiz.
3. Nefsimizi Allah’a teslim edeceğiz.
4. İrademizi de Allah’a teslim edeceğiz.

Ruh, vech yani fizik vücut, nefs ve irade; bunların hepsi bizleri yaratan Allah’a, Yüce Yaratıcıya teslim olmayı hedef alır.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ insanları mutlu olsunlar diye yaratmış. Ama kimse bedavadan mutlu olamaz. Kim mutlu olmak istiyorsa mutlaka boy abdesti alacak, hacet namazını kılacak, mürşidini Allah’tan soracak ve Allah kendisine hangi mürşidi gösterirse nerede olursa olsun, ona ulaşıp tâbî olmaya çalışacaktır ve bu kişinin bir kıtada olması, başka bir kıtaya gitmesini gerektirdiği takdirde, evvelâ başka bir mürşide tâbiiyeti gayet normal bir olaydır. İmkânlarını tamamladığı zaman o gidecektir, kendi mürşidine tâbî olacaktır. Olamadığını düşünelim. Diğer mürşide tâbî olmuştur ve tâbiiyeti gene gerçekleşmiştir. Bunun neticesi nedir? Bunun neticesi o kişinin ermiş evliya olmasıdır. Çünkü kim kendi mürşidi olmasa bile şartları gereği bir başka gerçek mürşide tâbî olduğu zaman ruhu mutlaka vücudundan ayrılır. Bu vücuttan ayrılan ruh 7 tane gök katını birer birer çıkacaktır. 7. gök katından Sidretül Münteha’ya ulaşacaktır ve oradan Allah’ın Zatı’na yükselecektir. Allah’ın Zatı’nda ifna olacaktır, yok olacaktır. İşte bu kişinin ruhu Allah’a ulaşmıştır. Bu kişi artık ermiş evliyadır.

Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için yapılması lâzımgelen şey budur. Ermiş olmak Allah’a ermiş olmak demektir. Neyin ermiş olması demektir? Ruhunuzun ermiş olması demektir. İnsanlar için bir mürşide tâbî olmadan ruhunun Allah’a ulaşması söz konusu değildir. Sevgili kardeşlerim! Yapmanız lâzımgelen şey bu öğretilerimizi tasavvufu bilmeyenlere, Allah’a ulaşmayı dilemeyen ama Allah’a inananlara anlatmakla mükellefsiniz. Onları da kurtarmak boynumuza borçtur, hepimize sevgili kardeşlerim! Bunları Kur’ân âyetleriyle anlatmanız çok daha başarılı neticelere ulaşır. Çok insanı cehennemden kurtarabilirsiniz. Bu ise bir insan için çok büyük bir huzur kaynağıdır.

Allah razı olsun.

Benzer konular