Ailemle sorunlar yaşıyorum. Çevremdeki insanlara bazen aniden sinirlenip çok üzüyorum. Bu kötü davranışlarımdan acaba nasıl kurtulabilirim?

Anasayfa » Ana Sayfa » Aile İlişkileri » Ailemle sorunlar yaşıyorum. Çevremdeki insanlara bazen aniden sinirlenip çok üzüyorum. Bu kötü davranışlarımdan acaba nasıl kurtulabilirim?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ailemle sorunlar yaşıyorum. Çevremdeki insanlara bazen aniden sinirlenip çok üzüyorum. Bu kötü davranışlarımdan acaba nasıl kurtulabilirim?

Kardeşimizin bu kötü davranışlarından kurtulabilmesi Allahû Tealâ’nın dizaynı içerisinde mutlaka gerçekleşir. Şimdi bu kardeşimiz için 2 tane alternatif var:

Ya gerçekten bizim kardeşimizdir; tâbî olmuştur mürşidine, bizden olan bir mürşide. Ve ruhu mutlaka vücudundan ayrılmıştır. Eğer 7-8 aylık bir devrede bu kişi zikirlerini gerçekleştiriyorsa ki; Allahû Tealâ ona bu zevki verecektir. Bu süreç içerisinde mutlaka o kişinin ruhu Allah'a ulaşacaktır. Eğer bu kişi zikirlerini zevkle yapamıyorsa, o zaman tâbî oldu zannetmesi bir şey ifade etmez; tâbî olmamıştır. Ne yapması lâzım? Hacet namazını kılması ve Allah'a mürşidini sorması gerekir.

Şimdi tâbî olması söz konusuysa, olmuşsa problem yok. O kişi Allahû Tealâ’dan her zaman sual sorar. Allah da ona her zaman cevabını verir. Kaldı ki; böyle olmadığını düşünelim. O kişi mürşidine ulaşır, mürşidi tarafından sual sordurur Allahû Tealâ’ya ve cevabı gene alır.

Sevgili kardeşlerim! Hayatınıza dikkatle bakın! Görevimiz, başka insanları mutlu etmektir. Bunu mutlaka gerçekleştirmelisiniz sevgili kardeşlerim! Hayatınızı başka insanların mutluluğuna adamalısınız. Kime ne kadar mutluluk verirseniz, aynı mutluluğu Allahû Tealâ size de yaşatacağı için; eğer o gün on kişiye “A” kadar mutluluk vermiş olsanız, siz “10 A” kadar mutlu olursunuz.

Sevgili kardeşlerim! İnsanları mutlu etmek ve bu sebeple mutlu olmak varken, neden mutsuz etmek? Neden insanların kalbini kırmak? Ve neden Allah’ın Kendisiyle yapabileceği bu muhteşem bağışa engel olmak söz konusu olsun ki? İnsanlar dîni İslâm’ın 5 şartından ibaret saydıkları için bu problemler çıkıyor ortaya.

Sevgili kardeşlerim! Osmanlı İmparatorluğu boyunca dîn böyle İslâm’ın 5 şartından ibaret değildi. Allah'a ulaşmayı dilemek de vardı, teslimlerin de hepsi vardı. Padişahların kendilerine seçtikleri dadılar, onlar mutlaka tasavvuf ehliydi ve mürşiddi.

İşte sevgili kardeşlerim! Bu irşad makamı her an bütün padişahlarda mevcut olduğu için Osmanlı İmparatorluğu o kadar uzun bir süre yaşadı.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ istiyor ki; herkes mutlu olsun, bu mutluluğu yaşasın bütün boyutlarıyla, huzur içinde olsun. Böyle bir insanın başkalarıyla olan ilişkilerinde yapabileceği bir tek şey vardır. Başka türlüsünü Allahû Tealâ müsaade etmez. Eğer o kişi gerçekten Allah'a ulaşmayı dilemişse ve bu sebeple Allah’ın kendisine gösterdiği mürşide ulaşıp tâbî olmuşsa, o kişi mutlaka etrafındaki insanlara en güzel davranışlarla davranan biridir.

Allah razı olsun.

Benzer konular