Onlar, Allah’ın mürşidlerine büyük saygı göstererek yaşarlardı.
Dikkat edin sevgili kardeşlerim! Padişahlar da bu saygıya dahil olanlardı. O, Allah’ın resûllerine saygı gösterenlere padişahlar da dahildi. Yani Osmanlı’da kim olursa olsun, mutlaka o kişi bir mürşide tâbî idi. Ve tabiatıyla müslümanlardan bahsediyoruz. Başka dînin mensupları olan insanlar da elbette Osmanlı İmparatorluğu boyunca Osmanlı’da yaşamışlardır. Onlar bu hedefe ulaşamazlar. Ama müslüman olan bütün insanlar; onlar, devamlı kendilerine yön verecek olan hocalarına yaklaşırlardı ve Allahû Tealâ’nın istediği her şeyi yapmaya çalışırlardı. Neyi başarırlarsa onu başardıklarını gelip ifade ederlerdi. Daha üst noktaya ulaştıracak olan tatbikatı da öğrenirler, ona da girerlerdi. Bir ömür böyle geçerdi sevgili kardeşlerim!
Yani 7 tane safhanın, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütününde, padişahlar da dahil olmak üzere bütününde uygulanması temel şarttı. Osmanlı İmparatorluğu dînlerine son derece bağlı olan insanlardan kurulmuştu. O günlere baktığımızda gerçekten hayranlık duyarız sevgili kardeşlerim!
Allah razı olsun.