Musa (A.S) Tur Dağı'ndan döndüğünde kavminin buzağıyı ilâh edinmekte olduklarını gördü. Mürşidi uzakta olanları, bekleyen tehlikeler hakkında bizleri aydınlatır mısınız?

Tekrar eder misin? İkisi arasındaki irtibatı kuramadım.

- Musa (A.S) Tur Dağı'ndan döndüğünde kavminin buzağıyı ilâh edinmekte olduklarını gördü. Mürşidi uzakta olanları, bekleyen tehlikeler hakkında bizleri aydınlatır mısınız?
 
Mürşidin uzakta veya yakında olması önemli bir şey değildir sevgili kardeşlerim! Önemli olan sizlerin davranış biçimleriniz. Uzakta olan bir mürşide de her zaman ulaşmak mümkün. Ama İslâm’ın 5 şartını yaşayan dîn hocalarımız aslî unsurları bilmiyorlar. Onlara göre namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek bir de kelime-i şahadet getirmek söz konusuysa, tamam. “Bunu yaptınız madem ki, tamam, hepiniz cennete gireceksiniz.” diyorlar.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın istediği bu kadar değil. Evvelâ dînimizin adına bakalım. Dînimizin adı ‘İslâm dîni.’ Kimdir İslâm? Allah’a teslim olan kişidir. ‘İslâm’ kelimesi ve ‘teslim’ kelimesi aynı kökten geliyor. Öyleyse yapmamız lâzımgelen şey mutlaka insanlara Allah’ın kanunlarını öğretmek. Bir insan:

- Allah’a ulaşmayı dilemedikçe 1. kat cennete giremez.
- Mürşidine tâbî olmadıkça 2. kat cennete giremez.
- Ruhunu Allah’a ulaştırmadıkça 3. kat cennete giremez.
- Fizik bedenini teslim etmedikçe 4. kat cennete giremez.
- Nefsini teslim etmedikçe 5. kat cennete giremez.
- Muhlis olmadıkça 6. kat cennete giremez.
- İradesini Allah’a teslim etmedikçe 7. kat cennete giremez.

Öyleyse Allah’a ulaşmayı dilemekten başlayan, iradenin teslimine kadar devam eden bir bütün söz konusu. Sevgili kardeşlerim! Herkes kendi gayretinin neticesinde, nereye kadar ulaşabilirse o noktadaki cennete kadar kazançlı olur. Biz hepiniz için dua ediyoruz; "Hepiniz Allah’ın cennetine giresiniz." diye. Ama gerekenleri yapmazsanız böyle bir şey tahakkuk etmez.

Allah razı olsun.