"Kardeşlerimizle beraberken onları mutlu etmek için çaba harcamalıyız ve hep karşımızdaki kardeşimiz tarafında olmalıyız." buyurmuştunuz. Bunları yapabilmek için nelere dikkat etmeli ve nasıl başkaları için olmalıyız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mutluluk » "Kardeşlerimizle beraberken onları mutlu etmek için çaba harcamalıyız ve hep karşımızdaki kardeşimiz tarafında olmalıyız." buyurmuştunuz. Bunları yapabilmek için nelere dikkat etmeli ve nasıl başkaları için olmalıyız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

"Kardeşlerimizle beraberken onları mutlu etmek için çaba harcamalıyız ve hep karşımızdaki kardeşimiz tarafında olmalıyız." buyurmuştunuz. Bunları yapabilmek için nelere dikkat etmeli ve nasıl başkaları için olmalıyız?

Çok basit. Neden insanlar tartışırlar? Farklı fikirlerin sahibi oldukları için değil sadece, kendilerinin başkalarından üstün olduğunu onlara ispat etmek için. Çarpışmanın arkasında daima bu hedef vardır. Nefs başkalarında üstün olmak ister ve herkese de bunu ispat etmek ister. Onun için sert davranır. Eğer eline imkan verirseniz bunu başkalarına küçültmek için, kendisini yüceltmek için fırsat telakki eder.

Siz bunun tersini yaptığınız zaman hedefe rahat rahat ulaşırsınız. Başkalarını küçültmeye değil, yüceltmeye çalışın. Onlara öyle bir tevazuyla davranın ki, sizden üstün olduklarını onlar zannetsinler. O zaman Allah'ın katında yücelirsiniz. Yetmez! Bu kardeşlerimiz de sizin nelere sahip olduğunuzu, bu tevazunuzla gördükleri zaman, onlar sizin yanınızda kendilerini ait oldukları yerde göreceklerdir. Sizi o zaman üstün standartlarda değerdendireceklerdir.

İşte sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım biz bu ilmi insanlardan öğrenmedik. Allah'tan öğrendik. Onun için bugünkü dîn alimlerinin bilmediği şeyleri biliyoruz. Ve onlara diyoruz ki: “Bakın, bunca senelik dîn öğreniminiz sizi Allah'a ulaşmayı dileme noktasına ulaştıramamış. Eğer Allah'a ulaşmayı dilememiş iseniz hem şirktesiniz, hem dalâlettesiniz, hem küfürdesiniz, gideceğiniz yer cehennem, hüsrandasınız, Allah'ın âyetlerinden gâfilsiniz, Allah'ın dostu değil, tagutun dostusunuz, Allah'ın kulu değil, tagutun kulusunuz. Bu kadar yetmez mi sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım Bizim kimliğimizi bütün Türkiye biliyor. Allahû Tealâ’nın emri gereğince bu vasıfların sahibini kabul eder veya etmez. Bu herkesin kendi seçimidir. Ama ne yazık ki gidilecek yer buna göre tayin edilecektir. Cennet veya cehennem.

Öyleyse eğer biz insanların dîn öğreticilerinin bilmediği şeyleri biliyorsak size söylüyorsak ve Allahû Tealâ bunları Kur'ân’dan öğretiyor da söyletiyorsa yapılması lâzım gelen şey kimlik araştırması değil gerçekten bu âyetlerin bunları söyleyip söylemediğinin araştırılmasıdır.

Hepsinin doğru olduğunu gördüğünüz zaman, o zaman derin derin düşünmeye başlamalısınız. Neden siz bilmiyorsunuz da biz biliyoruz.

Benzer konular