Konferansınızda Allah’a ulaşmaktan bahsediyorsunuz. Allah’a nasıl ulaşılır? Allah’a ulaşmak için nasıl dua etmeliyiz?

Allah’a mutlaka bir mürşid kanalıyla ulaşılır. Evvelâ kişinin boy abdesti alıp, hacet namazını kılması şarttır. Hacet namazını kılacak ve kişi Allah’tan mürşidini soracaktır. Bu mürşid, biz olabiliriz veya biz olmayabiliriz, başka bir mürşid olabilir. Zaten Allahû Tealâ hacet namazını kılıp da birisine, birisini gösteriyorsa, o, mutlaka Allahû Tealâ’nın bu konuda yetki verdiklerinden biridir. Nitekim kişi tekrar tekrar sorsa Allahû Tealâ’nın ona hep aynı mürşidi gösterdiğini görecektir. Herkesin yapısı birbirinden farklı hüviyet taşır. Kimin hangi mürşid için en uygun olduğunu, biz insanlar bilemeyiz. Ama Allahû Tealâ bilir ve hacet namazını kılıp, Allah’tan sorarsak mutlaka bize mürşidimizin kim olduğunu söyleyecektir. Yapmamız lâzımgelen şey, o mürşide veya onun bizim bulunduğumuz yerde bulunan bir vekiline, tövbe vermeye yetkili bir vekiline ulaşarak tâbî olmamızla tamamlanır. Yani biz de artık ermiş olmaya girmiş birisi oluruz o noktada. 7-8 aylık bir devrenin sonunda da ruhumuz mutlaka Allah tarafından, Allah’a ulaştırılır ve böylece bu kişi artık gerçek anlamda ermiş evliya olur.

Ne demek ermiş evliya? Ruhu Allah’a dünya hayatını yaşarken ölümden evvel ulaşmış demek.

İşte sevgili kardeşlerim, bütün insanlar için Allahû Tealâ kapıları ardına kadar açmış. Cennete mi girmek istiyor insan? Hacet namazını kılacak, mürşidini soracak Allahû Tealâ’dan ve o mürşide veya onun kendi bulunduğu mevkide bulunan bir yetkili vekiline ulaşarak tâbî olmakla ruhu vücudundan ayrılacak, Allah’a doğru yola çıkan kafileye o da katılacaktır. 7-8 ay süren bir yolculuktan sonra o kişinin ruhu da Allah’a mutlaka Allah tarafından ulaştırılacaktır. Ne diyordu Allahû Tealâ?

“Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.”

42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).

Yani bir insanın bu konuda talep etmesi, kalpten bir talep olması kaydı ile mutlaka yeterlidir. Allahû Tealâ, mutlaka o kişiyi 7-8 aylık devrenin sonunda Kendisine ulaştıracaktır. O zaman hepimiz için kurtuluş imkânının yani cehennemden kurtuluş imkânının var olduğunu hiç unutmayacağız sevgili kardeşlerim! Kim Allah’a ulaşmayı dilerse, dileyip de ölse 1. kat cennetin sahibidir. Mürşidine tabi olup da ölse 2. kat cennetin sahibidir. Ve ruhu vücudundan ayrılır, Allah’a 7-8 aylık bir devrenin sonunda ulaşır. Bu noktada kişi ölse, ruhu Allah’a ulaştıktan sonra ölse 3. kat cennetin sahibidir. Fizik vücudunu teslim ederek ölse 4. kat cennetin sahibi. Nefsini teslim ederek ölse 5. kat cennetin sahibi. Muhlis olarak ölse 6. kat cennetin sahibi. İradesini de Allah’a teslim ederek ölse 7. kat cennetin sahibi olarak ölür. İşte cennetlerin taksimatı böyle sevgili kardeşlerim!

Hangi konuda sualiniz varsa buradayız inşallah

Allah razı olsun.