Teslimleri gerçekleştirmek için Allah'a ulaşmayı dilememiz yeterli midir?

Bu, kişinin ondan sonraki gayretlerine bağlı. Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişi mürşidine tâbî olmuşsa ruhu mutlaka vücudundan ayrılıp Allah’a doğru yola çıkacaktır. Sonra 1., 2., 3., 4., 5., 6., 7. gök katını aşıp, Allah’a ruhunu ulaştıracaktır. İşte hedef budur: Ruhun 7 tane gök katını aşıp, Allah’a ulaşması… Böyle olan insanlara “Ermiş evliya” denir.

Nesi ermiş? Ruhu ermiş. Nereye ermiş? Allah’a ermiş.

İşte sevgili kardeşlerim, bir insan var; “Ben,” der, “İslâm’ın 5 şartını yerine getiriyorum. Namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, zekât veriyorum, hacca gidiyorum, kelime-i şahadet de getiriyorum. İslâm’ın şartı 5’tir. Ben bu görevin hepsini yapıyorum.”

Hayır, sevgili kardeşlerim, İslâm’ın şartı 5 değildir. Kur'ân-ı Kerim 5’li bir sistemi asla kabul etmez. Sistem 7’lidir:

* Allah'a ulaşmayı dilemek; 6.
* Allah’a teslim olmak; ruhunu da fizik bedenini de nefsini de iradesini de kişinin Allah’a teslim etmesi.

İşte o zaman hedef tamamlanır. O kişi ermiş evliya olur.

Nereye ermiş? Allah’a ermiş. Nesi ermiş? Ruhu…

Bu kişi için o kişinin fizik bedenine bakıyoruz, en güzel standardı taşıyor. Nefsine bakıyoruz, iradesine bakıyoruz, sistemler bir bütünü içeriyor sevgili kardeşlerim. Allah yolunda gayret eden insanların buradaki hayatı ve mutluluğu… İnsan, Allah ile beraber bir bütündür. Allah’sız bir insan dünya hayatını yaşar ama mutlu olamaz. Öldükten sonra da gideceği yer ne yazık ki cennet değildir. Ancak cehenneme gittiği zaman, Allah’ın emirlerini yerine getirmesinin ne kadar önemli olduğunun farkına varacaktır. Ama biz, siz dünya hayatını yaşarken sizlere anlatıyoruz bunları ki; yaşayasınız diye…

Sevgili kardeşlerim! Neden acaba diyoruz ki; bizi Allah’tan sorun. Mürşidinizi Allah’tan sorun. Allahû Tealâ, kimi, size mürşid kılmışsa mürşidiniz odur. Aynı mürşidi, “Doğru mu acaba, ben buna ulaştım.” diye bir defa daha sorun, hacet namazını kılıp. Aynı mürşidi gösterecektir Allahû Tealâ. Bir defa daha kılın, gene aynı mürşidi gösterecektir. İşte o sizin mürşidinizdir.
 
Bu mürşid biz olmayabiliriz. Kim bilir, dünyanın hangi noktasında, hangi kardeşlerimiz şu anda bizi dinliyorlar. Onların bulunduğu yerde başka mürşidler de olabilir. Allahû Tealâ onlara da kapı açar. Girenler onlara da bağlanabilir. Bu, eşyanın tabiatına uygun olan son derece tabiî bir olaydır.

Allahû Tealâ ne istiyor? Allahû Tealâ hepinizin mutlu olmasını istiyor sevgili kardeşlerim! Her şeyden evvel şunu en iyi bilmeniz lâzım özellikle sizlerin ki; Allah’sız bir mutluluk hiçbir zaman mümkün olamaz.

Allah razı olsun.