İslâm’ın teslim olmak olduğunu sizlerden öğrendik. Biz, Allah’a nasıl teslim olacağız açıklar mısınız?

Bir insanın mürşidine teslim olabilmesi, Allah’a teslim olmak istikametindeki en sağlam faktördür. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse boy abdesti alacak, hacet namazını kılacak ve mürşidini Allah’tan soracaktır. Sormak mecburiyetindedir. Bunu başka insanlardan öğrenmek yerine boy abdesti alıp, hacet namazını kılıp, kendisi Allah’tan sormalıdır. Ve o mürşide veya o mürşidin kendi bulunduğu yerde bulunan bir vekiline; yetkili vekiline ulaşacak ve ona tâbî olacaktır. Bu tâbiiyet, mürşidine tâbiiyeti muhtevasına alır. Sanki gerçekten mürşidine tâbî olmuş gibi bu kişi mutlaka ruhu vücudundan ayrılan birisi olacaktır.

Sevgili kardeşlerim! Bunun arkasında ne var? Bunun arkasında her mürşidin her yere ulaşmasının mümkün olmaması var. Onun için Allahû Tealâ’nın ortaya koyduğu hakikatlere baktığımız zaman, her mürşidin birçok müridi söz konusudur ve her mürid kendi bulunduğu yerde bu görevi yapabilecek seviyeye ulaştığı zaman mürşidi tarafından, Allahû Tealâ o mürşide haber verir bunu ve o kişi mürşidi tarafından görevlendirilir; “Tövbe vermeye yetkili kılındın.”

Sevgili kardeşlerim! Böylece tövbe verenlerin sayısı giderek artacaktır ve herkese daha yakın mürşidler tahakkuk edecektir. Kim Allah’ın emriyle (bu emrin Allah’tan gelmesi şarttır) bu noktada bir hedefe tayin edilmişse o, tövbe vermek yetkisinin sahibidir. Allahû Tealâ onu buna tayin etmiştir, bu göreve tayin etmiştir ve yetki vermiştir.

Sevgili kardeşlerim! Hiç kimse mürşidine tâbî olmadan ermiş evliya olamaz. Bu mürşid, bir mürşid vekili hüviyetinde de olabilir, mürşidden el almış birisi ya da mürşidin bir vekilinden el almış birisi de böyle bir vazifeyi her zaman yapmak imkânına sahiptir. Allahû Tealâ insanların heba edilmesini istemiyor. İnsanların, Allah’ın hedeflerine ulaşmasını istiyor. Onun için bu kolaylıkları vermiş. Dünyanın her tarafında Allah’a ulaşmayı dileyen insanlara el verebilecek Allah dostları artık oluşmuştur.

Her şey çok mu güzel yoksa bize mi öyle geliyor? Sevgili kardeşlerim! Hepinizi çok ama çok seviyoruz. Sualler faslına geçiyoruz inşaallah.

Allah razı olsun.

- Allah sizden razı olsun Muhterem Efendimiz! Bizler de sizi çok ama çok ama çok seviyoruz. Her şey sizinle, her şey himmetinizle güzel inşaallah.