Mürşid kimdir? Kişi mürşidine nasıl ulaşır?

Mürşidin lûgat mânâsı, irşad eden. İrşad, rüşdün sahibi olmak demek. İnsanın nefsinin kalbindeki afetler azaldıkça, irşad müessesesi devamlı olarak ileriye doğru yürüyecektir. Kişinin nefsinin kalbi, devamlı olarak daha çok, daha çok, daha çok aydınlanacaktır, nurlarla dolacaktır. İşte o dolan nurlar o kişinin manevi gelişmesini, tekâmülünü sağlayacak olan temel faktörlerdir.

Allahû Tealâ, insanlara zikri farz kılmış ve diyor ki:

“ve le zikrullâhi ekber.”

“ve: Ve.
le: Mutlaka.
zikrullâh: Allah'ın adını “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye anmak.
ekber: Daha büyüktür.”

29/ANKEBÛT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salâte, innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).

Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.

Ne demek bu? “Bütün ibadetlerden daha büyüktür.” diyor Allahû Tealâ. Namaz kılmaktan başlayarak aklınıza gelen bütün ibadetleri sayın; oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek. Aklınıza gelen hepsini sayın ama zikir kadar büyük bir ibadet mevcut değildir.

Çünkü bir insanın nefsinin kalbindeki afetleri kalpten kovan, yerine Allah'ın nurlarını getiren ve yerleştiren “zikir” adı verilen tatbikattır. “Allah” kelimesinin tekrarıyla gerçekleşir. “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye zikir yapan bir insan sesli zikir yapıyor. Bu zikir Allahû Tealâ’nın emrini yerine getirmeyi ifade ediyor. “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye zikir yapan bir başkası da gene “Allah” zikrini yapıyor ama sessiz olarak yapıyor. Peki, hangisi daha büyük? İkisi de aynı hüviyette. Birisi sesli birisi sessiz…

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ istiyor ki; herkes zikrini gerçekleştirsin de herkes ta 1. kat cennete kadar yükselsin. Allahû Tealâ bütün insanlar için hedef tayini yapıyor. İstediği şey açık ve kesin ve kolay! Allah'a ulaşmayı dilemekle her şey başlıyor. Bu, o kişiyi mürşide ulaştırıyor. Mürşidine kişi tâbî oluyor. Tâbî olunca ruhu vücudundan ayrılıyor, Allah'a doğru yola çıkıyor. Bu Allah'a doğru yola çıkan kişinin ruhu 7-8 ayda 7 tane gök katını aşıp, 7. gök katından sonra 7 tane âlemi geçip, Allah'ın Zat’ına ulaşmayı ifade ediyor.

Bütün ruhlar Allah'ın üfürmesiyle insana ulaşır ve insanın şeklini derhâl alır. Sonra da ölünce tekrar Allah'a geri döner.

Sevgili kardeşlerim! Bütün insanlar için Allahû Tealâ istiyor ki; herkes zikrini en güzel, en üst şekilde gerçekleştirsin de nefsinin kalbi adım adım karanlıklardan tamamen kurtulsun. Allahû Tealâ’nın kapıları herkese açıktır. Biz isteriz ki; herkes Allah'a ulaşmayı dilesin. Hacet namazını kılıp, mürşidini mutlaka Allah'tan sorsun. O mürşid bulunduğu yerdeyse problem yok, ona tâbî olsun. Olmazsa, bulunduğu yerde o mürşidin bir vazifelisi varsa ona tâbî olsun ve böylece ruhu vücudundan ayrılarak Allah'a doğru yola çıkan kafileye o da katılsın.

İşte bu noktadan itibaren 7-8 aylık bir devre, o kişinin ruhunun Allah'a ulaşması için yeterli bir zaman teşkil eder. Ve bu kişi görevlerini yaptıkça, ruhu katları birer birer çıkacaktır.

Allah razı olsun.