Mürşide tâbiiyetin mutluluk ile ilişkisi var mıdır?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Mürşide tâbiiyetin mutluluk ile ilişkisi var mıdır?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mürşide tâbiiyetin mutluluk ile ilişkisi var mıdır?

Evet. Mürşide tâbiiyet mutluluğun başlangıcıdır. Kim mürşidine tâbî olmuşsa o Allah'ın emrini yerine getirmiştir. Allahû Tealâ tâbî olmamızı emrediyor. Hiç kimse tâbiiyetsiz ruhunu Allah'a ulaştıramaz. Tâbiiyet mutlaka bu açıdan gereklidir. Tâbiiyetle beraber ruh, vücuttan ayrılacaktır, Allah'a doğru yola çıkacaktır ve 7-8 aylık bir devrenin sonunda, o kişinin ruhu Allah'a ulaşacaktır.

Ruhsuz bir insan ölmez mi? Ölmez sevgili kardeşlerim! Ruhsuz bir insan yaşamaya devam eder. Ve Allahû Tealâ bu sebeple bütün insanlara; “Teslim olun.” diyor. Neyimizi teslim edeceğiz? Ruhumuzu Allah'a teslim edeceğiz. Bu teslim bize negatif bir şeyi oluşturur mu, getirir mi? Hayır. Tam aksine eğer başarabilirsek, pozitif bir sonuçla karşı karşıya oluruz. Ruhumuzu Allah Kendisine ulaştırır. Ve biz ermişlerden oluruz.

* Nereye ermiş? Allah'a ermiş. Nesi ermiş? Ruhu ermiş. İşte ermiş olan kişi odur.

Ne yapacak? Hacet namazını kılacak. Hacet namazını kılacak. Evvelâ boy abdesti alacak tabiî, hacet namazını kılabilmek için. Hacet namazını kılacak ve Allah'tan mürşidini soracak, Allah'ın gösterdiği mürşide veya o mürşidin bir vekiline ulaşarak, tâbiiyetini gerçekleştirecek. Allah kimi gösterdiyse ona ulaşan ve tâbî olan bir kişi için onun ruhunun vücuttan ayrılması ve Allah'a doğru yola çıkması mutlaktır. Başka bir alternatif yoktur. O kişi kendisine düşeni gerçekleştirmiştir. Allah verdiği sözü mutlaka tutacaktır. O kişiyi Allahû Tealâ hedefine ulaştıracaktır.

Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allahû Tealâ’nın istediği şey bütün insanların mutluluğa ulaşmasıdır. O ister. Ama insanlar serbest iradenin sahibi oldukları cihetle dilediklerini yapmak serbestîsinin sahibidirler. Bu yaptıkları şeyler Allah'ın emirlerini de oluşturabilir. Şeytan da devreye girip, onlara yanlış şeyleri yaptırabilir. Her yanlış mutlaka derecat kaybına sebebiyet verir: Yani Allah'ın emrettiğini değil de yasak ettiğini yapmak veya Allah'ın emrini yerine getirmemek.

Sevgili kardeşlerim! Niçin Allahû Tealâ emirler veriyor, yasaklar koyuyor? Her ikisi de aynı hedefe bağlı, ‘o kişi mutlu olsun’ diye. Kim Allah'ın emirlerini yerine getirirse o mutlu bir insandır. Ne diyor Allahû Tealâ?

* “Zikredin.” diyor.
* “Çok zikredin.” diyor.
* “Daimî zikre de yükselin.” diyor.

İnsan isterse bunları gerçekleştirir, isterse gerçekleştirmez. Ama mutlu olanlar gerçekleştirenlerdir.

Allahû Tealâ’nın bu istikametteki tatbikatı herkese en güzeli ulaştırmak içindir. O ister ki; herkes Allah'a ulaşmayı dilesin, herkes mürşidini Allah'tan sorsun, Allah'ın kendisine gösterdiği mürşide veya o mürşidin bir vekiline ulaşsın da tâbiiyetini gerçekleştirsin ve böylece ruhu vücudundan ayrılarak Allah'a doğru yola çıksın. 7-8 aylık bir devrenin sonunda da o kişinin ruhu Allah'a ulaşsın ve o kişi ermiş evliyadan olsun.

İşte ermiş denilen kişi kimdir? Ruhunu dünya hayatını yaşarken, ölmeden evvel Allah'a teslim edendir. Ve Allahû Tealâ bunu farz kılmış. “Ruhunuzu dünya hayatını yaşarken Allah'a ulaştırmakla vazifelisiniz.” diyor. “Hepinizin ermiş olmasını istiyoruz. Ruhunuzu Bize ulaştırmadıkça ermiş olamazsınız.” diyor. Ve Allah'a ulaşmayı dileyen bir insan ölse 1. kat cennete girerken, mürşidine tâbî olup da ölen kişi 2. kat cennete girer. Ruhunu Allah'a ulaştıran kişi 3. kat cennete girer. Fizik vücudunuz teslim eden 4. kat cennete, nefsini teslim eden 5. kat cennete, muhlis olan 6. kat cennete, iradesini de Allah'a teslim eden kişi 7. kat cennete girer. Öyleyse bütün insanlar için Allah bütün kapıları açmış. 7 kat cennetin de kapısı Allah’ta.

Sevgili kardeşlerim! Eğer cehennemi görmüş olsaydınız, bu söylediklerim size şu anda hissettiklerinizin çok daha ötesinde bir tesir icra ederdi. Allahû Tealâ’nın bu istikamette hepinize güç vermesini, kuvvet vermesini diliyoruz ve suallerinizi dinlemek üzere bu noktada konumuzu tamamlıyoruz.
 
Allah razı olsun.

Benzer konular