Her şey Allah’tan geldiğine göre, “Ben hastayım, her tarafım ağrıyor.” demek, şikayetçi olmak acaba günah sayılır mı?

Anasayfa » Ana Sayfa » Fiziki Hastalık » Her şey Allah’tan geldiğine göre, “Ben hastayım, her tarafım ağrıyor.” demek, şikayetçi olmak acaba günah sayılır mı?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Her şey Allah’tan geldiğine göre, “Ben hastayım, her tarafım ağrıyor.” demek, şikayetçi olmak acaba günah sayılır mı?

Şikayetçi olmak güzel bir şey değil. Bir insan için, dînine bağlı bir insan için söz konusu olan şey Allah’a yalvarmaktır. Allahû Tealâ dilerse insana hastalık vererek terbiye eder, dilerse başka yollar kullanarak terbiye eder. Ama O’nun istediği bir şey vardır: Allah ister ki; herkes Allah’a en azından ruhunu ulaştırsın. Yani ermiş evliya olsun.

Allah’ın en çok istediği şeyse; kişinin Allah'a ulaşmayı dilemesi, mürşidine tâbiiyeti, ruhunu Allah’a ulaştırması (1. teslim), fizik bedeninin teslim etmesi (2), nefsini teslim etmesi (3), iradesini teslim etmesi (4) ve o kişinin muhlis olması. Bu 4 tane teslimin; ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimi Tevrat’ta da İncil’de de Kur’ân-ı Kerim’de de farzdır.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın istediği şey teslim olduğu için dînimize Allahû Tealâ “İslâm dîni” adını vermiş. Yani teslim dîni; ruhun teslimi, fizik bedenin teslimi, nefsin teslimi ve iradenin tesliminden ibaret bir teslimler dizisi. Ermiş evliya demek ruhunu Allah’a teslim etmiş bir evliya demek. Ruhunu Allah’a dünya hayatını yaşarken ulaştırmayı başarmış birisi... Hiç de zor bir şey değil. Neden değil? Çünkü Allahû Tealâ diyor ki: “Kim Bana ulaşmayı dilerse Ben onu Kendime ulaştırırım.”

42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


Öyleyse Allahû Tealâ üzerine almış bu sorumluluğu. İnsanların yapması lâzımgelen şey, gerçekten kalpten bir dilekle; “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur, benim de ruhumu Sana ulaştır ve bana mürşidimi göster.” demesi. Sonra da hacet namazını kılıp Allah’tan mürşidini göstermesini istemesi, o kişiye Allahû Tealâ’nın 1.’de olmasa bile 2.’de, 3.’de mutlaka mürşidini göstermesini sağlar. Allahû Tealâ her an herkesle muhataptır. Aynı anda 1 milyon kişi Allahû Tealâ’yla konuşmak istese, 10 milyon kişi Allahû Tealâ’yla konuşmak istese hepsiyle ayrı ayrı konuşmak yetkisinin sahibidir. O, Allah’tır. Yaratandır. Herşeyin sahibidir.

Allah razı olsun.

Benzer konular