Küllî irade nedir? Cüz’i irade nedir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Külli İrade » Küllî irade nedir? Cüz’i irade nedir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Küllî irade nedir? Cüz’i irade nedir?

Dostluğu, kardeşliği, sevgiyi, mutluluğu sizden öğrendiğimiz sevgili Efendimiz! Mevlâna diyarı Konya’ya hoş geldiniz. Size bir sorum olacak inşaallah. Küllî irade nedir? Cüz’i irade nedir? Arasındaki insan nasıl oluşur?

Küllî irade Allah’ın sünnetullahıdır. Yani şu tabiat dediğimiz statü içerisindeki herşeyi herbir yağmur damlasına kadar, bir kar tanesine kadar herşeyi tanzim eden o muhteşem kuvvet, o küllî iradedir (irade-i külliye). Biliyor musunuz sevgili kardeşlerim? Yağmur damlaları düşerken herbiri ötekine değmeden iner. Kar taneleri için de aynı şey söz konusudur. Allahû Tealâ, sünnetullahını yani bu küllî iradeyi, her zerreyi kontrol altında tutmak için dizayn etmiş. Ağaçlar klorofil özümlemesi yaparak, fotosentez yoluyla köklerinden aldıkları suyu kullanarak hidroksitleri üretirler, karbonhidratları üretirler. Bu karbonhidratlar biliyorsunuz gıda maddesidir. Ağacın gıda maddesi böylelikle teşekkül eder. Ama ağaçlar bu işlemi yaparken oksijen açığa çıkarırlar. Oksijen de insanların ve hayvanların hayati maddesidir.

Ağaçlar olmasaydı biz insanlar oksijen bulamazdık, yaşayamazdık. Öbür taraftan biz insanların çıkardığı -oksijen alıp karbondioksit dışarı çıkarıyoruz- biz insanların çıkardığı karbondioksit de bitkilerin hayati maddesidir. Karbondioksit olmadan bitkiler gıdalarını oluşturamazlar.

İşte Allahû Tealâ böyle bir nizam kurmuş. Tüm sistemleri dizayn eden hep küllî iradedir. Bir insan ruhunu, vechini, nefsini ve iradesini Allah’a teslim ettikten sonra onun zikri, zikri daîmden öteye geçer. Artık o kişi zikir sahibi değildir. O artık kendi iradesiyle zikretmemektedir. O noktadan itibaren yaptığı şeyin adı zikir değildir. Küllî irade, irade-i külliye ona zikir yaptırır. Kendi iradesini kullanamaz. Onun için, onun yaptığı zikir artık “tesbih” adını alır. Kendi iradesinin dışında küllî irade ona bunu yaptırmaya başlar.

Bir şiir kardeşimiz gönderiyor. “Dost” şiirin adı:

“Düştüm gönül ocağında,
Buldum dostun kucağında,
Erdim Hakk’ın sıcağında,
Sen de gel, Dosta gel.

Dosttur, Dostu sevdiren,
Hakk’tır Kendine erdiren,
Bu gönüle bildiren,
Dosta gel, Dostu sev.”

“Hakk’tır yüreği titreten” (Cezbeden bahsediyor kardeşimiz. Kim cezbeliyse o kişi Allahû Tealâ’dan gelen bir cereyanla ansızın sallanır. O, cezbedir.)
Yağan nurunu gösteren,
Salâh nurunu saydıran,
Bu garibe bildiren Dosta gel, Dostu sev.

Mevlâna’nın diyarından,
Âşıkların divanından,
Bu kurbanlığın yüreğinden,
Selâm sana ey Dost.”

Diyor kardeşimiz. Çok teşekkür ederiz kardeşimizin bu hisli şiiri dolayısıyla. Kardeşimize teşekkür ediyoruz böyle bir şiiri gerçekleştirdiği için.

Cüz’i irade ise kişisel iradenin adıdır. Bütün insanlar, hepimiz cüz’i iradenin sahipleriyiz. Dilediğimizi, dilediği gibi yapmak serbestisi bütün insanlara verilmiş. Hatta başkalarına zarar verecek davranışlarda bile insanlar bulunabilirler. Ama hesabını ödemekle mükellef kılınmışlardır. Yani bir insan bir başka insanı öldürüyor, cezasını çekmek kaydıyla. Hiçbir fiilimiz yoktur ki, karşılığını Allahû Tealâ bize yaşatmamış olsun.

Öyleyse sevgili kardeşlerim! Evvelâ insanlar hata yaptıkları zaman, başkalarını üzdükleri zaman, Allahû Tealâ onlara iç dünyalarında azap çektirir. Bunun adı; vicdan azabıdır. Eğer kişi Allah’a ulaşmayı dilememişse, gideceği yer cehennemdir. O zaman cehennemde azap çektirir Allahû Tealâ.

Şu bizim camideki imam kardeşlerimiz, eğer ruhlarını Allah’a ulaştırmayı dileselerdi, cehennemden kurtulacaklarını biliyorlar mı acaba? Ömür boyu İslâm’ın 5 şartıyla amel etseler cehennemden kurtulamayacaklarını biliyorlar mı acaba? Sevgili kardeşlerimiz! Onlara çok acıyoruz. Ama yapabileceğimiz fazla bir şey yok. Onlara ihtarlar gönderdik. Bütün hakikatleri açıkladık ve buna rağmen netice değişmiyor.

Benzer konular