Çocuklarımıza tasavvufu sevdirmek için acaba ne yapabiliriz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Tasavvuf » Çocuklarımıza tasavvufu sevdirmek için acaba ne yapabiliriz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Çocuklarımıza tasavvufu sevdirmek için acaba ne yapabiliriz?

Çocuklara tasavvufu sevdirmek çocukların en kolay tesir alacakları şeylerle onlara ulaştırılmalıdır. Bir çocuğa bir tokat atarsanız çocuğu üzmüş olursunuz ve size karşı sevgi duymaz, bu tokatı yediği için. Belki nefret duyar. Ama siz o çocuğa Allah’ın dînini öğretirseniz; o, Allah ile ilgili görevlerini yaptıkça meselâ     namazını kıldıkça, meselâ zikrini yaptıkça ona mükâfat verirseniz çocuğu sevgiyle hedefi olan, ruhunu Allah'a ulaştırmaya, 1. hedef olan ruhunu Allah’a ulaştırmaya vasıl ederseniz. O zaman o çocuk başka çocuklara benzemez. O çocuk Allah ile artık ilişkilidir.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ ne ister bizlerden? Dînimize teslim dîni denmesinin arkasında ne var? Ruhumuzu, fizik bedenimizi, nefsimizi ve irademizi (4 tane faktör) Allah'a teslim etmek… Bu sebeple dînimize “İslâm dîni” diyor Allahû Tealâ. Yani “teslim dîni” diyor. Teslimler söz konusu.

Peki, bu teslimler olmadan bir insan cennete giremez mi? Girer. Eğer sıralamaya bakarsak: 1. safha Allah'a ulaşmayı dilemek. Bir kişi gerçek anlamda, içten bir taleple, kalbi taleple; “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur, benim de ruhumu Sana ulaştır.” dese ve ölse, bu kişi 1. kat cennete girer. Nasıl girer? Çünkü kiramen katibîn melekleri o kişinin neyi dilediğini en iyi bilenlerdir ve amel defterine mutlaka bu yazılır.

Allah'a ulaşmayı dileyip de ölmüş bir kişi 1. kat cennetin sahibidir. Yaşıyor; Allah ona mürşid sevgisi verecektir. Ve o kişi mutlaka mürşidine tâbî olacaktır. Bundan sonra ölse 2. kat cennetin sahibidir. Yaşıyorsa, bundan sonraki 7-8 aylık  devrede Allahû Tealâ o kişinin ruhunu mutlaka Kendisine ulaştıracaktır.

Ne diyoruz? 3 muhtevada da mutlak bir ifade kullandık, kesin olarak. Allah’a ulaşmayı dileyen bir kişi yaşarsa; Allah ona mutlaka mürşid sevgisini verir. O kişiyi mürşidine mutlaka Allah ulaştırır. Mürşidine ulaşan kişininse ruhu derhâl vücudunu terk eder, Allah'a doğru yola çıkan kafileye mutlaka katılır ve 7-8 aylık bir ömrü varsa, Allah o kişinin ruhunu mutlaka Kendisine ulaştırır. O zaman bunlar Allahû Tealâ tarafından garanti edilen faktörler. Bütün insanlar ermiş evliya olabilir. Hiç kimse bundan bir şüphe etmemelidir. Allah’ın kanunu bu. İfadeyi bir defa daha kullanıyorum: “Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.” buyuruyor Allahû Tealâ. İnsan ruhunun Allah'a ulaşması ise o kişinin ermiş evliya olması demektir.

• Nesi ermiş? Ruhu.
• Kime, nereye? Allah'a.

Ruhunu Allah'a hem Allah ulaştırıyor hem de o kişi ulaştırmış gibi, kendisi ulaştırmış gibi onu mükâfatlandırıyor. Aslında gerçekten kendisi de ulaştırmış mıdır? Elbette. Allah’ın yardımıyla olduğu için mutlaka ulaştırır. Ne demek istiyoruz? İfadeyi bir defa daha söylüyorum. Allahû Tealâ buyuruyor: “Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.”

Bu Allah’ın sözü sevgili kardeşlerim! Sözünü tutmaması hiçbir şekilde mümkün değildir. Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişiye Allahû Tealâ mutlaka ruhunu Allah'a ulaştırmak imkânını sağlayacaktır, Allah sağlayacaktır.

İfade “Ben onu Kendime ulaştırırım.”  şeklinde. “Kim Bana ulaşmayı dilerse, o ulaşır.” demiyor Allahû Tealâ. “Ben onu Kendime ulaştırırım.” diyor. Açık ve kesin bir şekilde Kendisinin mutlaka devreye girdiğini gösteriyor. Bu sadece o kişinin kalbi talebinin olmasına bağlıdır. Yani kalbinden bir taleple Allah'a ulaşmayı dilemişse, 7-8 aylık bir devrede, tâbiiyetten sonraki 7-8 aylık bir devrede Allahû Tealâ onu mutlaka Kendisine ulaştırır.

Peki, tâbiiyeti de Allah mı gerçekleştirir? Evet, sevgili kardeşlerim! O kişiye mürşid sevgisini Allah verir. Hem de o kişinin meşrebine uygun standartta bir mürşidi Allahû Tealâ ona nasip eder. Ve kişi gider nerede olursa olsun mürşidi, gider, ona ulaşır ve tâbiiyetini gerçekleştirir. Tâbiiyetle beraber vücuttan ayrılan ruh 7-8 aylık bir sürede 7 tane gök katını aşar, 7. katta 7 tane âlemden geçer, oradan dikey bir yolculukla Sidretül Münteha’ya ulaşır. Oradan da Allah’ın Zat’ına ulaşarak Allah’ın Zat’ında yok olur, ifna olur.

Allah razı olsun. 

Benzer konular