Tanıdığımız birçok kişi “Allah için canımdan vazgeçerim.” diyorlar ama Allah’a ulaşmayı dilemiyorlar. Neden bu kişiler Allah adına canlarından vazgeçtiklerini söyleyerek canlarından geçmelerine rağmen Allah’ın sevgilisi olamıyorlar?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Tanıdığımız birçok kişi “Allah için canımdan vazgeçerim.” diyorlar ama Allah’a ulaşmayı dilemiyorlar. Neden bu kişiler Allah adına canlarından vazgeçtiklerini söyleyerek canlarından geçmelerine rağmen Allah’ın sevgilisi olamıyorlar?
Tanıdığımız birçok kişi “Allah için canımdan vazgeçerim.” diyorlar ama Allah’a ulaşmayı dilemiyorlar. Neden bu kişiler Allah adına canlarından vazgeçtiklerini söyleyerek canlarından geçmelerine rağmen Allah’ın sevgilisi olamıyorlar?
Çünkü dînlerini öyle insanlardan öğreniyorlar ki; onlar, dînlerini bilmiyorlar.
Sevgili kardeşlerim! Bu gerçekten çok hüzün verici bir tablo. İnsanlar için Allahû Tealâ kapıları ardına kadar açmış, 7 tane cennetin anahtarını vermiş. Bu 7 tane cennetin her birisi, bir insan için açılması lâzımgelen bir kapı. Şimdi düşünün, daha Allah’a ulaşmayı dilemek bir insanı 1. kat cennete ulaştırıyorsa ve insanlar bunun farkında değilse, o zaman insanlara yazık olmuyor mu sevgili kardeşlerim? Dîn adamlarımız insanlara Allah’a ulaşmayı dilemeyi, mürşide tâbiiyeti, ruhumuzu, fizik bedenimizi, nefsimizi ve irademizi Allah’a teslim etmeyi öğretmiyorlar. İslâm’ın 5 tane şartını öğretiyorlar: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.
İslâm’ın 5 şartı hiç kimseyi Allah’ın cennetine ulaştırmaz sevgili kardeşlerim! Allah kanunlarını koymuş:
- Bir insanın 1. kat cennete girebilmesi için Allah’a ulaşmayı dilemesi lâzım.
- Mürşide tâbî olmadıkça 2. kat cennete giremez.
- Ruhunu Allah’a ulaştırmadıkça 3. kat cennete giremez.
- Fizik vücudunu Allah’a teslim etmedikçe 4. kat cennete giremez.
- Nefsini Allah’a teslim etmedikçe 5. kat cennete giremez.
- Muhlis olmadıkça 6. kat cennete giremez.
- İradesini Allah’a teslim etmedikçe 7. kat cennete giremez sevgili kardeşlerim!
İnsanlar hayallerle meşguller. Allah’ın hakikatlerini öğrenmek mecburiyetindeler. Ve öğrendikleri yer yanlış. O öğrendikleri yerden bu ilmi alıyorlar: “İslâm’ın şartı 5’tir. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.”
Biz de onlara diyoruz ki: “Hay Allah razı olsun! Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek, İslâm’ın şartı 5. Peki, sen İslâm mısın?”
-“Tabiî İslâm’ım.” diyor. “Ben, namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, zekât veriyorum, hacca gidemedim ama gideceğim, kelime-i şahadet de getiriyorum. Ben İslâm’ın 5 şartını; en azından 4 şartını yerine getiriyorum. Ayrıca hacca gitmek herkese nasip olmayabilir. Çünkü parayı gerektiren özel bir durum.” Tamam. Kardeşimiz bu konuda haklı.
Ama sevgili kardeşlerim, Allah’ın söylediklerini dikkate almak mecburiyetindeyiz. Allahû Tealâ istiyor ki; herkes mutlu olsun. Herkes Allah’a, O’nun emirlerini yerine getirerek daha çok yaklaşsın, daha çok mutlu olsun.
Biliniz ki; nefsinizin kalbindeki afetlerin “% ne kadarını” yok edebilirseniz “% o kadar” mutluluğunuz artar. Dünyadaki en mutlu insanlar ruhlarını, vechlerini (fizik vücutlarını), nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim edenlerdir.
Acaba Allahû Tealâ dînimize neden ‘İslâm’ adını veriyor yani “teslim olanların dîni.” diyor? İslâm dîni ‘teslim olanların dîni’ demek. Ve nasıl olacak, teslim olanların dîniyse insanların teslim olması lâzım?
* İnsanların ruhlarını Allah’a teslim etmeleri lâzım,
* Fizik bedenlerini Allah’a teslim etmeleri lâzım,
* Nefslerini Allah’a teslim etmeleri lâzım,
* İradelerini Allah’a teslim etmeleri lâzım.
Bunlar çoktaan unutulmuş. İslâm’ın 5 şartı kalmış geriye. Yerine namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek…
Sevgili kardeşlerim! Bu 5 tane şartla hiç kimse cennete giremez. Allah’a ulaşmayı dilemeyen bir insan 1. kat cennete giremez. Bu şartlara bakalım: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.
- Allah’a ulaşmayı dilemek var mı burada? Yok!
- Mürşide tâbiiyet? Yok!
- Ruhu Allah’a ulaştırmak? Yok!
- Fizik bedenini Allah’a teslim etmek? Yok!
- Nefsi teslim etmek? Yok!
- Muhlis olmak? Yok!
- İradeyi Allah’a teslim etmek? Yok!
Biz, hangi cennetten bahsediyoruz sevgili kardeşlerim? Öyle büyük bir darbe atılmış ki İslâm âleminin üzerine, her şey yok edilmiş. İnsanları Allah’ın cennetine ulaştıracak olan aslî unsurlar… İslâm’ın 5 tane şartı kalmış geriye; namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek. Dîn, Allah’ın dîni ve dînimizin adı ‘İslâm dîni’ yani ‘teslim’ olma dîni, ‘teslim’ olanların dîni. Ve koskoca bir ‘İslâm’ âlemi, İslâm’ın 5 şartına endekslenmiş durumda; namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.
Hani teslim? Kime teslim? Teslim, Allah’a teslimdir. Hiç kimse mürşidine tâbî olmadan, ruhu vücudundan ayrılıp da 7 tane gök katını aşıp, Allah’ın Zat’ına ulaşamaz! Yani bir başka ifade kullanalım; Allah’a teslim olamaz. Palavrayla hiç kimse, hiçbir hedefe ulaşamaz.
Sevgili kardeşlerim! Artık dîn adamlarının gerçekleri öğrenmesi ve sizlere öğretmesi lâzım. Hangisi söylediklerimize bir itirazda bulunursa bize ulaşsın, yüz yüze konuşalım, âyetleri beraberce gözden geçirelim. Bakalım hangimiz haklıyız?
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! İstiyoruz ki; herkes dînini öğrensin. Herkes Allah’a ulaşmayı dilesin, en az 1. kat cennetin sahibi olur. Ama mürşide tâbiiyet 2. kat cenneti sağlar. Ve ruh vücuttan mutlaka ayrılır. O ruh Allah’a doğru yola çıkar. Allah’a ulaştığı zaman, bu kişi 3. kat cennetin sahibidir. Geri kalanlarını ‘yapamadı’ diyelim, ne olacak? İşte bir Allah’a ulaşmayı dilemek ve arkasından Allah’tan mürşidini sormak hacet namazını kılıp, Allah’ın gösterdiği mürşide ulaşıp tâbî olmak, o kişiyi 3. kat cennete ulaştırır.
Daha kişi Allah’a ulaşmayı dileyip de ölse gene 1. kat cennetin sahibidir. Ve iblis ne yapmış? Bunların hepsini yok etmiş, demiş ki: “Namaz kılmak var. Oruç tutmak var. Zekât vermek var. Hacca gitmek var. Kelime-i şahadet getirmek var.” Bir insan Allah’a ulaşmayı dilemedikçe 1. kat cennete giremez. Var mı bunların içinde? Mürşidine tâbî olmadıkça 2. kat cennete giremez. Var mı bu 5 standardın içinde? Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek. Herkesi cehenneme mahkûm etmiş olmuyor muyuz?
Sevgili kardeşlerim! Dîn adamlarımızın artık dînlerini öğrenme zamanıdır. Yoksa insanları cehenneme götüren bir bütünü ifade etmekle devam edecekler. Sevgili kardeşlerim! İnsanlardan değil, Kur’ân’dan, dîn öğreticilerinin dînlerini öğrenmesi gerekecek.
Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek İslâm’ın 5 şartıdır. Ama Kur’ân-ı Kerim’deki şart dizaynları 5 tane değildir, 7 tanedir:
* Allah’a ulaşmayı dilemek,
* Arkasından da teslimler:
- Ruhun teslimi,
- Fizik bedenin teslimi,
- Nefsin teslimi ve
- İradenin teslimi.
Sevgili kardeşlerim! Ne kadar çok hamd ediyorum, şükrediyorum Allahû Tealâ’ya biliyor musunuz sevgili kardeşlerim? Ya biz de dînimizi onlardan öğrenseydik? Allah bize bu hakikatleri öğretmeseydi? Ne olurdu halimiz sevgili kardeşlerim? Bunu özellikle dîn adamlarının çok ciddî bir şekilde düşünmelerini temenni ediyoruz.
Allahû Tealâ bize emrediyor ki: “Onları uyar!”
Sevgili kardeşlerim! İnsanların cennete girmesi için Allah’a ulaşmayı dilemek 1. kat cenneti ifade eder. Onların tatbikatında bu yok, mürşide tâbiiyet yok, İslâm’ın 5 şartı var: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.
-“Sen bana dînimi mi öğreteceksin?” diyor. “Ben,” diyor, “biliyorum. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek. Ben dîn adamıyım. İnsanlara bunları öğretiyorum.”
Ee, çok güzel! Öğretiyorsun da onlar cennete gidebiliyorlar mı sen bunu öğrettin diye, namaz kılıyorlar diye, oruç tutuyorlar diye, zekât veriyorlar diye, hacca gidiyorlar diye, kelime-i şahadet getiriyorlar diye?
Gel bakalım, Allahû Tealâ 1. kat cennete girmek için diyor ki: “Allah’a ulaşmayı dileyeceksin!” Sen, Allah’a ulaşmayı diledin mi? Eğer dileseydin mutlaka Allahû Tealâ sana mürşid sevgisi verecekti, mürşidine ulaşacaktın. Tâbiiyetle beraber 2. kat cennetin sahibi olacaktın. Sonra ruhun vücudundan ayrılacaktı o noktada ve Allah’a doğru yola çıkacaktı. 7-8 ayda yola çıkan bütün insanların ruhları gibi senin de ruhun Allah’a ulaşacaktı ve ermiş evliya olacaktın. Daha sonra fizik vücudunu, daha sonra nefsini Allah’a teslim edecektin. Sonra muhlis olacaktın. En sonra da iradeni Allah’a teslim edip en yüksek noktaya ulaşacaktın.
Ama dîninizi bilmiyorsunuz sevgili kardeşlerim, sevgili dîn adamları! İslâm, İslâm’ın 5 şartından ibaret değildir. 7’li bir sistem Kur’ân-ı Kerim’e hâkimdir. Öyleyse dîninizi öğrenip, bunu insanlara öğretmekle vazifelisiniz. Bu konuda farklı bir düşüncenin sahibi olana her zaman kucağımız açık. Buyursunlar, bize ulaşsınlar, konuşalım ve âyetleri gösterelim. Görsünler ki; dîn, İslâm’ın 5 şartından ibaret değil. Dînimizin adının niçin ‘İslâm dîni’ olduğunu onlara sormak isteriz. “İslâm, ‘teslim olan’ değil mi?” diye, sorduğumuz zaman “Hayır, değil.” diyemez kimse bize. Çünkü İslâm ‘teslim olan’ demek. Ve onlara soracağız o zaman: “İslâm ‘teslim’ olansa sen İslâm olarak neyini teslim ettin Allah’a? Ruhunu mu? Bir mürşide tâbî olmadan ruhunu nasıl teslim edebilirsin? Fizik vücudunu mu? Onu hiç teslim edemezsin, daha birincisini teslim edemiyorsun. Nefsini mi? Daimî zikirden evvel teslim edemezsin. İradeni mi? Gene daimî zikir yoksa bunu da teslim edemezsin.”
Sevgili kardeşlerim! Masal anlatmıyoruz. Son derece ciddî bir konuyu konuşuyoruz. Ve dîn adamlarımız bu istikamette gerekli bilginin ve tatbikatın sahibi değiller. İsteyen bize ulaşabilir ve bizimle her an konuşmak imkânının sahibi olur.
Ama dîn adamlarımızın Kur’ân-ı Kerim’i öğrenmeleri ve insanları İslâm’ın 5 şartıyla değil, Kur’ân-ı Kerim’in 7’li sistemiyle eğitmeleri gerekir. Dînimiz ‘İslâm’ dîni yani ‘teslim’ olanların dîni. Namaz kılan, oruç tutan, zekât veren, hacca giden ve kelime-i şahadet getiren kişi ‘görevimi yaptım’ diye düşünen böyle bir insan, hiçbir şeyini Allah’a teslim etmemiştir, edemez de!
- Allah’a ulaşmayı dilemedikçe ruhumuzu Allah’a teslim edemeyiz.
- Fizik vücudumuzu Allah’a ‘teslim’ edemezsek 2. teslimi gerçekleştiremeyiz.
- Nefsimizi teslim edemezsek 3.’sünü gerçekleştiremeyiz.
- İrademizi teslim edemezsek 4. teslimi gerçekleştiremeyiz.
Sevgili kardeşlerim! Şaka etmiyoruz. Son derece ciddî bir konuyu konuşuyoruz. Ve özellikle dîn adamlarına sesleniyoruz: “Dîninizi öğrenmek mecburiyetindesiniz. Sizin dîniniz ‘İslâm’ dîni, İslâm’sa ‘teslim olan’ demek. Siz namaz kılarak (1), oruç tutarak (2), zekât vererek (3), hacca giderek (4), kelime-i şahadet getirerek (5) neyinizi Allah’a teslim edebilirsiniz? Bir düşünün.
Hiçbir şeyinizi Allah’a teslim edemezsiniz. Korkunç bir tuzağa düşürmüş vaziyette iblis sizleri. Sevgili kardeşlerim! Gerçekten çok hazin bir durum bu.
Evet, sevgili kardeşlerimiz, suallerinize devam edelim inşaallah.
Sevgili kardeşlerim! Bu gerçekten çok hüzün verici bir tablo. İnsanlar için Allahû Tealâ kapıları ardına kadar açmış, 7 tane cennetin anahtarını vermiş. Bu 7 tane cennetin her birisi, bir insan için açılması lâzımgelen bir kapı. Şimdi düşünün, daha Allah’a ulaşmayı dilemek bir insanı 1. kat cennete ulaştırıyorsa ve insanlar bunun farkında değilse, o zaman insanlara yazık olmuyor mu sevgili kardeşlerim? Dîn adamlarımız insanlara Allah’a ulaşmayı dilemeyi, mürşide tâbiiyeti, ruhumuzu, fizik bedenimizi, nefsimizi ve irademizi Allah’a teslim etmeyi öğretmiyorlar. İslâm’ın 5 tane şartını öğretiyorlar: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.
İslâm’ın 5 şartı hiç kimseyi Allah’ın cennetine ulaştırmaz sevgili kardeşlerim! Allah kanunlarını koymuş:
- Bir insanın 1. kat cennete girebilmesi için Allah’a ulaşmayı dilemesi lâzım.
- Mürşide tâbî olmadıkça 2. kat cennete giremez.
- Ruhunu Allah’a ulaştırmadıkça 3. kat cennete giremez.
- Fizik vücudunu Allah’a teslim etmedikçe 4. kat cennete giremez.
- Nefsini Allah’a teslim etmedikçe 5. kat cennete giremez.
- Muhlis olmadıkça 6. kat cennete giremez.
- İradesini Allah’a teslim etmedikçe 7. kat cennete giremez sevgili kardeşlerim!
İnsanlar hayallerle meşguller. Allah’ın hakikatlerini öğrenmek mecburiyetindeler. Ve öğrendikleri yer yanlış. O öğrendikleri yerden bu ilmi alıyorlar: “İslâm’ın şartı 5’tir. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.”
Biz de onlara diyoruz ki: “Hay Allah razı olsun! Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek, İslâm’ın şartı 5. Peki, sen İslâm mısın?”
-“Tabiî İslâm’ım.” diyor. “Ben, namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, zekât veriyorum, hacca gidemedim ama gideceğim, kelime-i şahadet de getiriyorum. Ben İslâm’ın 5 şartını; en azından 4 şartını yerine getiriyorum. Ayrıca hacca gitmek herkese nasip olmayabilir. Çünkü parayı gerektiren özel bir durum.” Tamam. Kardeşimiz bu konuda haklı.
Ama sevgili kardeşlerim, Allah’ın söylediklerini dikkate almak mecburiyetindeyiz. Allahû Tealâ istiyor ki; herkes mutlu olsun. Herkes Allah’a, O’nun emirlerini yerine getirerek daha çok yaklaşsın, daha çok mutlu olsun.
Biliniz ki; nefsinizin kalbindeki afetlerin “% ne kadarını” yok edebilirseniz “% o kadar” mutluluğunuz artar. Dünyadaki en mutlu insanlar ruhlarını, vechlerini (fizik vücutlarını), nefslerini ve iradelerini Allah’a teslim edenlerdir.
Acaba Allahû Tealâ dînimize neden ‘İslâm’ adını veriyor yani “teslim olanların dîni.” diyor? İslâm dîni ‘teslim olanların dîni’ demek. Ve nasıl olacak, teslim olanların dîniyse insanların teslim olması lâzım?
* İnsanların ruhlarını Allah’a teslim etmeleri lâzım,
* Fizik bedenlerini Allah’a teslim etmeleri lâzım,
* Nefslerini Allah’a teslim etmeleri lâzım,
* İradelerini Allah’a teslim etmeleri lâzım.
Bunlar çoktaan unutulmuş. İslâm’ın 5 şartı kalmış geriye. Yerine namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek…
Sevgili kardeşlerim! Bu 5 tane şartla hiç kimse cennete giremez. Allah’a ulaşmayı dilemeyen bir insan 1. kat cennete giremez. Bu şartlara bakalım: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.
- Allah’a ulaşmayı dilemek var mı burada? Yok!
- Mürşide tâbiiyet? Yok!
- Ruhu Allah’a ulaştırmak? Yok!
- Fizik bedenini Allah’a teslim etmek? Yok!
- Nefsi teslim etmek? Yok!
- Muhlis olmak? Yok!
- İradeyi Allah’a teslim etmek? Yok!
Biz, hangi cennetten bahsediyoruz sevgili kardeşlerim? Öyle büyük bir darbe atılmış ki İslâm âleminin üzerine, her şey yok edilmiş. İnsanları Allah’ın cennetine ulaştıracak olan aslî unsurlar… İslâm’ın 5 tane şartı kalmış geriye; namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek. Dîn, Allah’ın dîni ve dînimizin adı ‘İslâm dîni’ yani ‘teslim’ olma dîni, ‘teslim’ olanların dîni. Ve koskoca bir ‘İslâm’ âlemi, İslâm’ın 5 şartına endekslenmiş durumda; namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.
Hani teslim? Kime teslim? Teslim, Allah’a teslimdir. Hiç kimse mürşidine tâbî olmadan, ruhu vücudundan ayrılıp da 7 tane gök katını aşıp, Allah’ın Zat’ına ulaşamaz! Yani bir başka ifade kullanalım; Allah’a teslim olamaz. Palavrayla hiç kimse, hiçbir hedefe ulaşamaz.
Sevgili kardeşlerim! Artık dîn adamlarının gerçekleri öğrenmesi ve sizlere öğretmesi lâzım. Hangisi söylediklerimize bir itirazda bulunursa bize ulaşsın, yüz yüze konuşalım, âyetleri beraberce gözden geçirelim. Bakalım hangimiz haklıyız?
Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! İstiyoruz ki; herkes dînini öğrensin. Herkes Allah’a ulaşmayı dilesin, en az 1. kat cennetin sahibi olur. Ama mürşide tâbiiyet 2. kat cenneti sağlar. Ve ruh vücuttan mutlaka ayrılır. O ruh Allah’a doğru yola çıkar. Allah’a ulaştığı zaman, bu kişi 3. kat cennetin sahibidir. Geri kalanlarını ‘yapamadı’ diyelim, ne olacak? İşte bir Allah’a ulaşmayı dilemek ve arkasından Allah’tan mürşidini sormak hacet namazını kılıp, Allah’ın gösterdiği mürşide ulaşıp tâbî olmak, o kişiyi 3. kat cennete ulaştırır.
Daha kişi Allah’a ulaşmayı dileyip de ölse gene 1. kat cennetin sahibidir. Ve iblis ne yapmış? Bunların hepsini yok etmiş, demiş ki: “Namaz kılmak var. Oruç tutmak var. Zekât vermek var. Hacca gitmek var. Kelime-i şahadet getirmek var.” Bir insan Allah’a ulaşmayı dilemedikçe 1. kat cennete giremez. Var mı bunların içinde? Mürşidine tâbî olmadıkça 2. kat cennete giremez. Var mı bu 5 standardın içinde? Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek. Herkesi cehenneme mahkûm etmiş olmuyor muyuz?
Sevgili kardeşlerim! Dîn adamlarımızın artık dînlerini öğrenme zamanıdır. Yoksa insanları cehenneme götüren bir bütünü ifade etmekle devam edecekler. Sevgili kardeşlerim! İnsanlardan değil, Kur’ân’dan, dîn öğreticilerinin dînlerini öğrenmesi gerekecek.
Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek İslâm’ın 5 şartıdır. Ama Kur’ân-ı Kerim’deki şart dizaynları 5 tane değildir, 7 tanedir:
* Allah’a ulaşmayı dilemek,
* Arkasından da teslimler:
- Ruhun teslimi,
- Fizik bedenin teslimi,
- Nefsin teslimi ve
- İradenin teslimi.
Sevgili kardeşlerim! Ne kadar çok hamd ediyorum, şükrediyorum Allahû Tealâ’ya biliyor musunuz sevgili kardeşlerim? Ya biz de dînimizi onlardan öğrenseydik? Allah bize bu hakikatleri öğretmeseydi? Ne olurdu halimiz sevgili kardeşlerim? Bunu özellikle dîn adamlarının çok ciddî bir şekilde düşünmelerini temenni ediyoruz.
Allahû Tealâ bize emrediyor ki: “Onları uyar!”
Sevgili kardeşlerim! İnsanların cennete girmesi için Allah’a ulaşmayı dilemek 1. kat cenneti ifade eder. Onların tatbikatında bu yok, mürşide tâbiiyet yok, İslâm’ın 5 şartı var: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.
-“Sen bana dînimi mi öğreteceksin?” diyor. “Ben,” diyor, “biliyorum. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek. Ben dîn adamıyım. İnsanlara bunları öğretiyorum.”
Ee, çok güzel! Öğretiyorsun da onlar cennete gidebiliyorlar mı sen bunu öğrettin diye, namaz kılıyorlar diye, oruç tutuyorlar diye, zekât veriyorlar diye, hacca gidiyorlar diye, kelime-i şahadet getiriyorlar diye?
Gel bakalım, Allahû Tealâ 1. kat cennete girmek için diyor ki: “Allah’a ulaşmayı dileyeceksin!” Sen, Allah’a ulaşmayı diledin mi? Eğer dileseydin mutlaka Allahû Tealâ sana mürşid sevgisi verecekti, mürşidine ulaşacaktın. Tâbiiyetle beraber 2. kat cennetin sahibi olacaktın. Sonra ruhun vücudundan ayrılacaktı o noktada ve Allah’a doğru yola çıkacaktı. 7-8 ayda yola çıkan bütün insanların ruhları gibi senin de ruhun Allah’a ulaşacaktı ve ermiş evliya olacaktın. Daha sonra fizik vücudunu, daha sonra nefsini Allah’a teslim edecektin. Sonra muhlis olacaktın. En sonra da iradeni Allah’a teslim edip en yüksek noktaya ulaşacaktın.
Ama dîninizi bilmiyorsunuz sevgili kardeşlerim, sevgili dîn adamları! İslâm, İslâm’ın 5 şartından ibaret değildir. 7’li bir sistem Kur’ân-ı Kerim’e hâkimdir. Öyleyse dîninizi öğrenip, bunu insanlara öğretmekle vazifelisiniz. Bu konuda farklı bir düşüncenin sahibi olana her zaman kucağımız açık. Buyursunlar, bize ulaşsınlar, konuşalım ve âyetleri gösterelim. Görsünler ki; dîn, İslâm’ın 5 şartından ibaret değil. Dînimizin adının niçin ‘İslâm dîni’ olduğunu onlara sormak isteriz. “İslâm, ‘teslim olan’ değil mi?” diye, sorduğumuz zaman “Hayır, değil.” diyemez kimse bize. Çünkü İslâm ‘teslim olan’ demek. Ve onlara soracağız o zaman: “İslâm ‘teslim’ olansa sen İslâm olarak neyini teslim ettin Allah’a? Ruhunu mu? Bir mürşide tâbî olmadan ruhunu nasıl teslim edebilirsin? Fizik vücudunu mu? Onu hiç teslim edemezsin, daha birincisini teslim edemiyorsun. Nefsini mi? Daimî zikirden evvel teslim edemezsin. İradeni mi? Gene daimî zikir yoksa bunu da teslim edemezsin.”
Sevgili kardeşlerim! Masal anlatmıyoruz. Son derece ciddî bir konuyu konuşuyoruz. Ve dîn adamlarımız bu istikamette gerekli bilginin ve tatbikatın sahibi değiller. İsteyen bize ulaşabilir ve bizimle her an konuşmak imkânının sahibi olur.
Ama dîn adamlarımızın Kur’ân-ı Kerim’i öğrenmeleri ve insanları İslâm’ın 5 şartıyla değil, Kur’ân-ı Kerim’in 7’li sistemiyle eğitmeleri gerekir. Dînimiz ‘İslâm’ dîni yani ‘teslim’ olanların dîni. Namaz kılan, oruç tutan, zekât veren, hacca giden ve kelime-i şahadet getiren kişi ‘görevimi yaptım’ diye düşünen böyle bir insan, hiçbir şeyini Allah’a teslim etmemiştir, edemez de!
- Allah’a ulaşmayı dilemedikçe ruhumuzu Allah’a teslim edemeyiz.
- Fizik vücudumuzu Allah’a ‘teslim’ edemezsek 2. teslimi gerçekleştiremeyiz.
- Nefsimizi teslim edemezsek 3.’sünü gerçekleştiremeyiz.
- İrademizi teslim edemezsek 4. teslimi gerçekleştiremeyiz.
Sevgili kardeşlerim! Şaka etmiyoruz. Son derece ciddî bir konuyu konuşuyoruz. Ve özellikle dîn adamlarına sesleniyoruz: “Dîninizi öğrenmek mecburiyetindesiniz. Sizin dîniniz ‘İslâm’ dîni, İslâm’sa ‘teslim olan’ demek. Siz namaz kılarak (1), oruç tutarak (2), zekât vererek (3), hacca giderek (4), kelime-i şahadet getirerek (5) neyinizi Allah’a teslim edebilirsiniz? Bir düşünün.
Hiçbir şeyinizi Allah’a teslim edemezsiniz. Korkunç bir tuzağa düşürmüş vaziyette iblis sizleri. Sevgili kardeşlerim! Gerçekten çok hazin bir durum bu.
Evet, sevgili kardeşlerimiz, suallerinize devam edelim inşaallah.
