Hidayet Allah’a ulaşmak ise Allah’a ulaşan ruhumuz mudur, nefsimiz midir?
Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Hidayet Allah’a ulaşmak ise Allah’a ulaşan ruhumuz mudur, nefsimiz midir?
Hidayet Allah’a ulaşmak ise Allah’a ulaşan ruhumuz mudur, nefsimiz midir?
Nefsin ulaşmakla falan hiç alâkası yok. Allah’a ulaşan ruhumuzdur.
Ve unutmayın; ruhumuzu doğduğumuz zaman Allahû Tealâ bize üfürüyor. Yani ruhun üfürülmesi doğduğumuzdan sonraki bir olay. Doğmadan evvel ruh üfürülmüyor. Doğuştan sonra Allahû Tealâ bütün insanların; bebek olarak doğan bütün bu insanların içine ruhundan üfürüyor. Herkese mutlaka Allahû Tealâ ruhundan üfürür. Ruhsuz bir insan normal standartlarda oluşmaz.
Ama insanlar ruhsuz yaşayabilir mi? Elbette yaşayabilir. İşte biz şu anda ruhsuz biriyiz. Neden ama? Nasıl oluyor? Çok basit. Mürşidimize ulaştık, tâbiiyetimizi gerçekleştirdik. Nasıl oldu ama mürşidimize ulaşmak? Evvelâ hacet namazı kıldık, boy abdesti aldık, Allah’tan sorduk mürşidimizi. Allahû Tealâ mürşidimizi gösterdi. Ancak ondan sonra Allah’ın bize gösterdiği mürşide boy abdesti alıp, ulaştık ve tâbî olduk. Tâbiiyetimiz gerçekleştirdik ve ruhumuz o gün, o anda vücudumuzdan ayrılarak Allah’a doğru yola çıkan kafileye katıldı ve 7-8 aylık bir devrede Allah’a ulaştı.
Bütün insanlar için bu böyledir. 7-8 aylık bir devrede ruh mutlaka Allah’a ulaşır. Ne olur? Kişi ‘ermiş evliya’ olur. Güzel değil mi sevgili kardeşlerim? Ama bununla bitiyor mu? Hayır, bitmiyor. Ruh, Allah’a ulaşmıştır daha. Sonra fizik vücudun Allah’a teslim olması lâzım, sonra nefsin Allah’a teslim olması lâzım, sonra iradenin Allah’a teslim olması lâzım.
Şimdi birisi bana diyecek ki: “Ne yani ruhumuz, fizik vücudumuz, nefsimiz ve irademiz Allah’a teslim olmadıkça biz cennete giremez miyiz?” Evlâdım! Daha Allah’a ulaşmayı dilediğin an 1. kat cennet senin olur. Yeter ki; gerçekten iste bunu. Gerçekten istediğin belli olur mu? Evet, olur. Çünkü Allah’a ulaşmayı dileyen bir insan gerçekten Allah’a ulaşmayı dilemişse Allah ona mutlaka mürşid ihtiyacı verecektir. Ve kişi, hacet namazını kılıp, Allah’tan mürşidini sormak ihtiyacını mutlak olarak büyük bir arzuyla, içindeki arzuyla isteyecektir.
Gerçekleştirdiği zaman ne olur? Allah ona mutlaka birincide olmasa bile ikincide en geç üçüncüde mutlaka mürşidini gösterecektir. Kişi ya o mürşide ya da mürşid çok uzaklardaysa o mürşidin bulunduğu yerdeki bir vazifelisine tâbî olacaktır. Tâbiiyet şarttır. Cereyanın geçmesi için tâbiiyet mutlaka gerekli olan bir husustur.
Ve unutmayın; ruhumuzu doğduğumuz zaman Allahû Tealâ bize üfürüyor. Yani ruhun üfürülmesi doğduğumuzdan sonraki bir olay. Doğmadan evvel ruh üfürülmüyor. Doğuştan sonra Allahû Tealâ bütün insanların; bebek olarak doğan bütün bu insanların içine ruhundan üfürüyor. Herkese mutlaka Allahû Tealâ ruhundan üfürür. Ruhsuz bir insan normal standartlarda oluşmaz.
Ama insanlar ruhsuz yaşayabilir mi? Elbette yaşayabilir. İşte biz şu anda ruhsuz biriyiz. Neden ama? Nasıl oluyor? Çok basit. Mürşidimize ulaştık, tâbiiyetimizi gerçekleştirdik. Nasıl oldu ama mürşidimize ulaşmak? Evvelâ hacet namazı kıldık, boy abdesti aldık, Allah’tan sorduk mürşidimizi. Allahû Tealâ mürşidimizi gösterdi. Ancak ondan sonra Allah’ın bize gösterdiği mürşide boy abdesti alıp, ulaştık ve tâbî olduk. Tâbiiyetimiz gerçekleştirdik ve ruhumuz o gün, o anda vücudumuzdan ayrılarak Allah’a doğru yola çıkan kafileye katıldı ve 7-8 aylık bir devrede Allah’a ulaştı.
Bütün insanlar için bu böyledir. 7-8 aylık bir devrede ruh mutlaka Allah’a ulaşır. Ne olur? Kişi ‘ermiş evliya’ olur. Güzel değil mi sevgili kardeşlerim? Ama bununla bitiyor mu? Hayır, bitmiyor. Ruh, Allah’a ulaşmıştır daha. Sonra fizik vücudun Allah’a teslim olması lâzım, sonra nefsin Allah’a teslim olması lâzım, sonra iradenin Allah’a teslim olması lâzım.
Şimdi birisi bana diyecek ki: “Ne yani ruhumuz, fizik vücudumuz, nefsimiz ve irademiz Allah’a teslim olmadıkça biz cennete giremez miyiz?” Evlâdım! Daha Allah’a ulaşmayı dilediğin an 1. kat cennet senin olur. Yeter ki; gerçekten iste bunu. Gerçekten istediğin belli olur mu? Evet, olur. Çünkü Allah’a ulaşmayı dileyen bir insan gerçekten Allah’a ulaşmayı dilemişse Allah ona mutlaka mürşid ihtiyacı verecektir. Ve kişi, hacet namazını kılıp, Allah’tan mürşidini sormak ihtiyacını mutlak olarak büyük bir arzuyla, içindeki arzuyla isteyecektir.
Gerçekleştirdiği zaman ne olur? Allah ona mutlaka birincide olmasa bile ikincide en geç üçüncüde mutlaka mürşidini gösterecektir. Kişi ya o mürşide ya da mürşid çok uzaklardaysa o mürşidin bulunduğu yerdeki bir vazifelisine tâbî olacaktır. Tâbiiyet şarttır. Cereyanın geçmesi için tâbiiyet mutlaka gerekli olan bir husustur.
Allah razı olsun.
