Zikrin farz olduğunu buyurdunuz, öyleyse neden İslâm’ın 5 şartı içinde zikir yer almıyor Muhterem Efendimiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Zikrin farz olduğunu buyurdunuz, öyleyse neden İslâm’ın 5 şartı içinde zikir yer almıyor Muhterem Efendimiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Zikrin farz olduğunu buyurdunuz, öyleyse neden İslâm’ın 5 şartı içinde zikir yer almıyor Muhterem Efendimiz?

İslâm’ın 5 değil 7’dir de ondan. İslâm’ın 5 şartının 5 olduğunu söyleyenler Allah’ın bu hakikatlerini saklamakta olanlardır. Bu da Allahû Tealâ’nın kanunlarına uymaz. Allahû Tealâ “namaz kılın” diyor, “oruç tutun” diyor, “zekât verin” diyor, “hacca gidin” diyor, “kelime-i şehadet getirin” diyor. Ve onlar diyorlar ki : “bunlar yeter!” Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şehadet getirmek. Böyle söyleyenlere biz de soruyoruz: “senin dîninin adı ne?” İslâm. İslâm ne demek? Orada susuyorlar, çünkü İslâm, teslim olan demek. O zaman bizim ona söyleyeceyimiz şey açık ve kesin. Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de “teslim olun!” diyor, “Allah’a teslim olun.” Ruhunuzu da teslim edin, fizik bedeninizi de, nefsinizi de, iradenizi de Allah’a teslim edin!” buyuruyor Allahû Tealâ.

39/ZUMER 54: Ve enîbû ilâ rabbikum ve eslimû lehu min kabli en ye’tiyekumul azâbu summe lâ tunsarûn(tunsarûne).

Ve Rabbinize (Allah’a) yönelin (ruhunuzu Allah’a ulaştırmayı dileyin)! Ve size azap gelmeden önce O’na (Allah’a) teslim olun (ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah’a teslim edin). (Yoksa) sonra yardım olunmazsınız.


Öyleyse bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın bir hedefi var. O istiyor ki herkes hedefine ulaşsın. Herkes mutlu olsun, herkes cennete gitsin. Ve bir dilek “ Yarabbi ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum, ne olur benim de ruhumu Sana ulaştırmamı nasip et. Ben de ruhumu Sana ulaştırabileyim” diyen bir insan bu dileği ya kalpten yapmıştır ya da kalpten yapmamıştır. Allahû Tealâ o dileğin kalpten yapıldığını, yoksa kalpten yapılmadığını, kalpten değil mi? Onu Allahû Tealâ en iyi bilendir. Önemli mi? Son derece önemli, cennet ve cehennemin kapısını açan, kapısını kesin olarak tespit eden şey budur, Allah’a ruhun ulaştırılmasını dilemek veya dilememek. Dileyen kişi eğer 7-8 aylık bir ömrü varsa Allah tarafından mutlaka onun ruhu Allah’a ulaştırılır. Ne diyor Allahû Tealâ? İfadeyi söyleyelim aynen: “Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.”diyor Allahû Tealâ, garanti veriyor. Bu garantiyi veren insan değil, Allah. Sözünü tutmaması hiçbir şekilde mümkün olamaz!

Öyleyse kim Allah’a ulaşmayı dilerse, o kişinin 7-8 aylık bir ömrü varsa Allah onu Kendisine ulaştırır. Ama cennete girmek için Allah’a ruhun ulaşması sonraki bir şart. Yani daha üst cennetlere girmenin şartı. Ama bir kişi daha Allah’a ulaşmayı dilediği anda 1. kat cennetin sahibidir. Ve mürşidini sorduğu takdirde böyle bir insan; Allah’a ulaşmayı dileyen bir insan Allahû Tealâ ona mutlaka mürşidi gösterir ve kişi severek, bilerek, isteyerek o mürşide veya mürşidin kendi bulunduğu yerde mevcut olan bir vekiline ulaşıp tâbiiyetini gerçekleştirir. Tâbiiyetini gerçekleştirdiği anda bu kişi 2. kat cennetin sahibidir ve ruhu vücudundan mutlaka ayrılır. Ayrılan bu ruh 7-8 aylık bir devrenin zaman parçası içinde mutlaka Allah’a Allah tarfından ulaştırılır ve kişi ermiş evliya olur. Konunun buraya kadar olan kesmini Allahû Tealâ garanti ediyor, çünkü ifade şöyle:“Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.”Kim böyle bir talebin sahibyse, sahip olduğu anda böyle bir talebi istediği anda Allahû Tealâ ondan drhal haberdar olur ve o kişiyi özel yardımlarıyla mutlaka bu hedefe ulaştırır.
 
Allah razı olsun.

Benzer konular