Tâbiiyet sırasında neden el öpülüyor, hikmetini öğrenebilir miyiz?

Tâbiiyet sırasında, tamam. Tâbiiyet sırasında el öpülmesinin sebebi; mürşiddeki, onun da kendi mürşidinden aldığı kendindeki gücü başkasına da ulaştırmaktır.

Mürşide tâbî olmak isteyen bir insan; mürşide tâbî olduktan sonra o kişi artık ruhu vücudundan ayrılan bir insandır. Önemli mi? Son derece önemli. Bu olay tahakkuk etmeden yani ruh vücuttan ayrılıp Allah'a doğru yola çıkmadan, hiç kimse ermiş olamaz. Ermiş ne demek? Ermiş; ‘ruhunu dünya hayatını yaşarken Allah'a ulaştırmış’ demek. Ermiş, odur:

Nesi ermiş? Ruhu ermiş. Nereye ermiş, kime ermiş? Gökleri aşmış Allah'a ulaşmış, Allah'a ermiş.

İşte sevgili kardeşlerim, AllahûTealâ’nın istediği şey, bütün insanlar için aynı onların mutluluğu. Ve dîn, insanların mutluluğu için AllahûTealâ tarafından ortaya konmuştur. Dînsiz bir mutluluk tahakkuk edemez. İnsanlar zannederler ki; çok zengin olurlarsa, çok mutlu olurlar. Ne kadar isterdik; herkesin o noktaya, çok zengin olma noktasına ulaşmasını ve bunu yaşamasını ve ondan sonra da düşündüğü şeyin ne kadar yanlış olduğunun ortaya çıkmasını.

Sevgili kardeşlerim! Zenginlik bir insanın hedefe ulaşmasını sağlayamaz. Bir insanın hedefe ulaşması; ruhunu, fizik bedenini, nefsini ve iradesini Allah'a teslim etmesiyle mümkündür.

Sevgili kardeşlerim! Bunların neticesi 7 kat cennetin 7.’sini ifade ediyor. Bir insan;

1- Allah'a ulaşmayı dileyerek bundan sonra ölse, 1. kat cennetin sahibi olur.
2- Mürşidine tâbî olup da ölürse 2. kat cennetin sahibi oluyor,
3- Ruhunu Allah'a ulaştırıp da ölse 3. kat cennetin sahibi.
4- Fizik bedeninin sahibi ölse 4. kat cennet,
5- Nefsini teslim etse 5. kat cennet.
6- Muhlis olsa 6. kat cennet.
7- İradesini Allah'a teslim etse 7. kat cennetin sahibi oluyor kişi.

Tam 7 tane cennet ve her biri, diğerlerinden daha ötede bir güzelliği temsil ediyor. Bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın istediği şey; herkesin mürşidini Allah'tan sorması ve o mürşide ulaşıp veya o mürşidin vekiline ulaşıp, tâbî olması ve vücudundan ayrılan ruhunu Allah'a ulaştırmak için zikrini gerekli seviyede artırması.

İşte AllahûTealâ’nın istediği şey bu kadar kolay bu kadar basit. Ve Allahû Tealâ’nın sözü var. Kur'ân-ı Kerim'de Allahû Tealâ buyuruyor ki:

“Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.”

42/ŞURA 13: Şerea lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrekû fîh(fîhi), kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyh(ileyhi), allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).

(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).

Kula düşen, talep etmek: “Yarabbi, ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum.” diyen bir insan, eğer bunu samimi olarak söylemişse kalbi bu istikamette böyle bir isteğin sahibiyse mutlaka Allah, ona mürşid sevgisi verecektir. O kişi mürşidine ulaşacaktır, tâbî olacaktır ve böylece ruhu vücudundan ayrılacaktır, Allah'a doğru yola çıkan kafileye o da katılacaktır. Her an Allah'a doğru giden yolda yolcular var. Nereye kadar gidiyorlar? 7. kat cennete kadar çıkıyorlar, 7. kat cennetten sonra Sidretül Münteha'ya AllahûTealâ’nın yaklaşımını sağlıyorlar ve onlar ruhlarını Allah'a ulaştırıyorlar. Ruhunu her Allah'a ulaştıran kişi ermiş evliyadır. Ruhu Allah'a ulaşmıştır. Ulaştırmış da, Allah katında önemli bir yapıyı temsil eder. İnsanların ruhlarını Allah'a ulaştırması, 1. teslimi ifade eder. Sonra fizik vücutlarını, sonra nefslerini, sonra iradelerini Allah'a teslim edeceklerdir. Allah'a ulaşmayı dilemekten başlayan 7 tane safha, 7 kat cenneti ifade eder:

1- Allah'a ulaşmayı dilemek 1. safhayı,
2- Mürşide tâbîiyet 2. safhayı,
3- Ruhun Allah'a ulaşması 3. safhayı,
4- Fizik bedenin teslimi 4. safhayı,
5- Nefsin teslimi 5. safhayı,
6- Muhlis olmak 6. safhayı.
7- İradeyi teslim etmek, 7. safhayı ifade ediyor.

Allahû Tealâ, her şeyin en güzelini teslim etmeye hazırdır. Evet, sevgili kardeşlerimiz, Allahû Tealâ hepinizden ruhunuzu, fizik bedeninizi, nefsinizi, iradenizi Allah'a teslim etmenizi istiyor. Şimdi birisi düşünse ki; “Yani ben bunları gerçekleştiremesem, cehenneme mi giderim?” Hayır, Allahû Tealâ’nın cennetleri ç kolay elde edilen cennetler:

* Bir kişi Allah'a ulaşmayı dileyip ölse 1. kat cennete girer.
* Mürşidine tâbî olarak ölse 2. kat cennet girer.
* Ruhunu Allah'a ulaştırıp ölse 3. kat cennete,
* Fizik bedenini teslim edip de ölse 4. kat cennete,
* Nefsini teslim ederek ölse 5. kat cennete,
* Muhlis olarak ölse 6. kat cennete,
* İradesini de Allahû Tealâ’ya teslim ederek ölse 7. kat cennete girer.

Bunlar Allah'ın kanunları ve herkes, bu cennetlerin hepsine girmek haklarının sahibidir, yeter ki kendisine düşen görevleri gerçekleştirsin.