Bugüne kadar namazımı kılmaya, orucumu tutmaya çalıştım. Hac ve zekât içinse ekonomik olarak hazır değilim. Başka ne yapmam gerekiyor?
Anasayfa » Ana Sayfa » İslâm'ın 5 şartıyla Âmel Etmek » Bugüne kadar namazımı kılmaya, orucumu tutmaya çalıştım. Hac ve zekât içinse ekonomik olarak hazır değilim. Başka ne yapmam gerekiyor?
Bugüne kadar namazımı kılmaya, orucumu tutmaya çalıştım. Hac ve zekât içinse ekonomik olarak hazır değilim. Başka ne yapmam gerekiyor?
Bakın sevgili kardeşlerim! Kardeşimiz namaz kılmaktan bahsediyor, hacca gitmekten bahsediyor, zekât vermekten bahsediyor. Ama en büyük olaydan bahsetmiyor. Bir insanın mutluluğunun en büyük kurtarıcısı, zikirdir sevgili kardeşlerim. Ee, şimdi bu zikri yaşamayan, tasavvuftan olmayan bir insan (tasavvuftan olan bir insanın zikri yaşamaması mümkün değildir), tasavvuftan olmayan bir insan zikri yapmayabilir. O onun bileceği iş. Ama zikri yapmayabilir deyince, o kişinin ne kadar çok şey kaybettiği biliniyor mu acaba?
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ Kur'ân-ı Kerim’de şu ifadeyi koymuş:
"ve le zikrullâhi ekber."
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ Kur'ân-ı Kerim’de şu ifadeyi koymuş:
"ve le zikrullâhi ekber."
Diyor ki Allahû Tealâ:
ve: Ve.
le: Mutlaka.
zikrullâhi: Allah’ın ismini “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye sesle tekrar etmek veya “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye Allah’ın ismini sessiz zikretmek, başkalarıyla beraber olduğu zaman da olmadığı zaman da. Bir de kendi evinde meselâ uykuya dalmadan evvel “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye zikrini devam ettirerek uyumaya dalmak hepsi Allahû Tealâ’nın indinde zikirdir.
Sevgili kardeşlerim Allahû Tealâ zikri en büyük ibadet sayıyor. Çünkü nefsinizin kalbini afetlerden kurtararak, Allah’ın nurlarıyla doldurmak ancak ve ancak sadece zikirle mümkündür. Zikir yok; bu nefsinizin kalbine nurların girmesi yok sevgili kardeşlerim!
Öyleyse bu nasıl bir dizayndır ki; Allahû Tealâ bu Allah kelimesiyle nefslerimizin kalbini nurla doldurmak için hazır? Ve insanların çoğu ne yazık ki hâlâ bu hakikatten habersiz. “Biz,” diyorlar, “İslâm’ın 5 şartını biliriz; namaz kılarız, oruç tutarız, zekât veririz, hacca gideriz, kelime-i şahadet de getiririz. İslâm’ın şartı 5’tir, bu kadarı bize yeter.”
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ insanların mutlu olmasını istiyor. Mutlu olmaksa nefsinizin kalbindeki afetlerin yok olmasına, onların yerine nurların gelip yerleşmesine bağlıdır. Bunu gerçekleştirebilecek olan tek faktör zikirdir. Bu sebeple dünyadaki en mutlu insanlar daimî zikrin sahipleridir. Onlar her an zikrederler, dışarıdakiler de onların zikrettiğini hiç anlayamazlar.
Sevgili kardeşlerim! Bu Allahû Tealâ’nın bir ni'metidir. Bu noktaya insanları ulaştıran Allah’tır. Lâyık oldukları takdirde o noktaya ulaştırır, Allahû Tealâ onları. Dışarıdakiler hiç anlamasa da o kişi zikrini devamlı devam ettirir. Öyleyse her şey için, herkes için mümkün müdür? Mümkündür. Kişi adım adım zikrini arttıracaktır. Öyle bir gün gelecektir ki; uyandığı zaman zikirle uyanıyor kişi. İşte o zaman bunu başardığı kesinleşmiştir.
ve: Ve.
le: Mutlaka.
zikrullâhi: Allah’ın ismini “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye sesle tekrar etmek veya “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye Allah’ın ismini sessiz zikretmek, başkalarıyla beraber olduğu zaman da olmadığı zaman da. Bir de kendi evinde meselâ uykuya dalmadan evvel “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah…” diye zikrini devam ettirerek uyumaya dalmak hepsi Allahû Tealâ’nın indinde zikirdir.
Sevgili kardeşlerim Allahû Tealâ zikri en büyük ibadet sayıyor. Çünkü nefsinizin kalbini afetlerden kurtararak, Allah’ın nurlarıyla doldurmak ancak ve ancak sadece zikirle mümkündür. Zikir yok; bu nefsinizin kalbine nurların girmesi yok sevgili kardeşlerim!
Öyleyse bu nasıl bir dizayndır ki; Allahû Tealâ bu Allah kelimesiyle nefslerimizin kalbini nurla doldurmak için hazır? Ve insanların çoğu ne yazık ki hâlâ bu hakikatten habersiz. “Biz,” diyorlar, “İslâm’ın 5 şartını biliriz; namaz kılarız, oruç tutarız, zekât veririz, hacca gideriz, kelime-i şahadet de getiririz. İslâm’ın şartı 5’tir, bu kadarı bize yeter.”
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ insanların mutlu olmasını istiyor. Mutlu olmaksa nefsinizin kalbindeki afetlerin yok olmasına, onların yerine nurların gelip yerleşmesine bağlıdır. Bunu gerçekleştirebilecek olan tek faktör zikirdir. Bu sebeple dünyadaki en mutlu insanlar daimî zikrin sahipleridir. Onlar her an zikrederler, dışarıdakiler de onların zikrettiğini hiç anlayamazlar.
Sevgili kardeşlerim! Bu Allahû Tealâ’nın bir ni'metidir. Bu noktaya insanları ulaştıran Allah’tır. Lâyık oldukları takdirde o noktaya ulaştırır, Allahû Tealâ onları. Dışarıdakiler hiç anlamasa da o kişi zikrini devamlı devam ettirir. Öyleyse her şey için, herkes için mümkün müdür? Mümkündür. Kişi adım adım zikrini arttıracaktır. Öyle bir gün gelecektir ki; uyandığı zaman zikirle uyanıyor kişi. İşte o zaman bunu başardığı kesinleşmiştir.
Allah razı olsun.
