Tarihe baktığımızda Selçuklu’dan Osmanlı’ya Allah dostları hep var olmuş, yakın bir zamana kadar neden mürşide gereken önem verilmemiş?
Anasayfa » Ana Sayfa » Evliyalık ve Ermişlik » Tarihe baktığımızda Selçuklu’dan Osmanlı’ya Allah dostları hep var olmuş, yakın bir zamana kadar neden mürşide gereken önem verilmemiş?
Tarihe baktığımızda Selçuklu’dan Osmanlı’ya Allah dostları hep var olmuş, yakın bir zamana kadar neden mürşide gereken önem verilmemiş?
Mürşide gereken önemin verilebilmesi, ülkeyi idare edenlerin Allah ile olan ilişkilerinin seviyesine bağlıdır. İnsanlar vardır; görevlerini, normal görevlerini en güzel şekilde yaparlar. Ama Allah ile ilişkileri, Allahû Tealâ’nın emrettiği boyuta ulaşmaz. Böyle insanlardan başlayarak hayatlarını Allah için yaşamaya adamış insanlar, her an Allah ile bile olan insanlar, beraber olan insanlar, her an Allah ile konuşabilen insanlar, Allah’tan her an başkalarının kendilerinden istediği Allah’a ulaşılması, ulaştırılması gerekenleri Allah’a ulaştıranlar her birisi, Allah katında ayrı bir değer taşır.
Sevgili kardeşlerim! Görevimiz, hepimizin görevi Allah’a yaklaşmaktır. Allah için yaşamak, bunun temelini teşkil eder. Nefsimizin kalbindeki afetlerin zikirle azalması azalması ve nihayet daimi zikirle sıfıra inmesi, hepimizin gayretiyle gerçekleşen olaylardır. Ve dünyadaki en mutlu insanlar, nefslerinin kalbindeki bütün afetlerin daimî zikirle yok edildiği insanlardır. Bu insanların nefslerinin kalbinde artık afet kalmamıştır. Onlar, mutluluğu en üst boyutta yaşayan Allah’ın sevgilileridir.
Hepiniz için kapılar ardına kadar açık sevgili kardeşlerim! Daimî zikrin sahibi olduğunuz zaman, hayatınızın ne kadar muhteşem bir seyir takip ettiğini yaşayacaksınız. Biz isteriz ki; hepiniz daimî zikri sahibi olun inşaallah. O gayretin sahibi olup da hedefe ulaştığınız zaman dünyadaki en mutlu insanlar olarak yaşamanız, bizi çok büyük ölçüde mutlu edecektir. Allah hepinizden razı olsun diyoruz, hepinizden bunları bekliyoruz.
Sevgili kardeşlerim! Görevimiz, hepimizin görevi Allah’a yaklaşmaktır. Allah için yaşamak, bunun temelini teşkil eder. Nefsimizin kalbindeki afetlerin zikirle azalması azalması ve nihayet daimi zikirle sıfıra inmesi, hepimizin gayretiyle gerçekleşen olaylardır. Ve dünyadaki en mutlu insanlar, nefslerinin kalbindeki bütün afetlerin daimî zikirle yok edildiği insanlardır. Bu insanların nefslerinin kalbinde artık afet kalmamıştır. Onlar, mutluluğu en üst boyutta yaşayan Allah’ın sevgilileridir.
Hepiniz için kapılar ardına kadar açık sevgili kardeşlerim! Daimî zikrin sahibi olduğunuz zaman, hayatınızın ne kadar muhteşem bir seyir takip ettiğini yaşayacaksınız. Biz isteriz ki; hepiniz daimî zikri sahibi olun inşaallah. O gayretin sahibi olup da hedefe ulaştığınız zaman dünyadaki en mutlu insanlar olarak yaşamanız, bizi çok büyük ölçüde mutlu edecektir. Allah hepinizden razı olsun diyoruz, hepinizden bunları bekliyoruz.
